Henüz 16 yaşındaydım sanırım, Yaşar Kemal’in “yarpuz” kokulu “sarı sıcak” sayfalarında hayran bakışlı ilk gezintilerimi yapmaya başladığımda… Önce “Bu Diyar Baştanbaşa” için sıvadım gözlerimi yetişkinliğimi aradığım o dönemde. Roman sanıp devasa bir Türkiye röportajı derlemesiyle karşılaşmama ve bazen anlamakta zorlanmama rağmen son sayfasına kadar okumadan kapatmadım kapaklarını kitabın.
Ardından, ”Sarı Sıcak” hikâyelerini, “İnce Memed” dörtlemesinin ilk ikisini, “Çakırcalı Efe”yi vd. büyük bir hazla devirdim. Sonra… Sonrasını öteki yarınlara ve başka yazarlara ayırsam da; göçebe bir kalemin, doğduğu Çukurova kırsalını muhteşem bir üslupla betimlediği o edebi satırların benzerine bir daha asla rastlayamadım.
***
Adana Büyükşehir Belediyesi – Altın Koza ve Yaşar Kemal Vakfı, yazarımıza dair bir etkinlikler zinciri oluşturdu… Bu zincirin bir halkası, Halûk Uygur Fotoğraf Atölyesi’nin şekillendirdiği “Yaşar Kemal’in Doğası” adlı çalışmayla gerçekleşti. 3 Haziran Cuma günü saat 18.00’de Ramada Otel Fuayesi’nde başlayan ve bir dünya yazarının doğduğu diyarda anılmasına katkı sunan sanatsal oluşum, Ünlü Yazarın Eşi ve Vakıf Başkanı Ayşe Semiha Baban’ın sevecen tavırlarının da etkisiyle güzelleşti. Fotoğraf sergisi, sinefotografik gösteri, müzik ve söyleşilerle varsıllaşan etkinlik hakkındaki genel bilgileri, Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu Kurucusu Halûk Uygur şu sözlerle özetledi:
“Nisan ayında hafta sonları lise öğrencileriyle birlikte çalışmak üzere, Yaşar Kemal Vakfı’nın önerdiği bu etkinliği gerçekleştirdik. İşe, 13 öğrenci ve 7 eğitmen ile başladık. Amacımız ‘Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor’ isimli kitabı okuyup onun doğa ile olan ilişkisini, doğadan kazandığı yaratımı hissedip, gençlerin bunu örnek almasıydı.
Bunun için onları belli kalıplara sokacak uzun bir eğitim vermek yerine, önümüzdeki kısa süreyi Yaşar Kemal’i anlamaya ve gençlerin içindeki yaratım gücünü serbest bırakmaya yönelik tartışmalar yaptık.”
BİLGİLENDİRME VE UYGULAMA SÜRECİ
“Ardından Yaşar Kemal’in bu kitabında bahsettiği yerlere geziler düzenleyip, oralar ile ilgili anlattıklarını hissetmeye çalıştık. Hatta arzuhalci, lokman hekim, Abdale Zeyniki gibi anlatımlarını da teatral olarak yeniden canlandırdık. Yaşar Kemal Vakfı’ndan, ustanın eski fotoğraflarını bu yeniden canlandırmada kullanmak üzere istedik.
İkisi hariç, gençlerin hiçbiri daha önce fotoğrafla uğraşmamıştı. Böyle bir şeyle ilk defa karşılaşıyorlardı. Ama bizim asıl amacımız, onları yaratımlarında serbest bırakmaktı. Tartışmalar beraber, geziler hep birlikte yaratım ise serbest… Herkes dilediğini yapacaktı.
Sergi için düşündüğümüz konsept ise sanatın farklı alanlarını birlikte kullanmak olmalıydı.
Onun için gençler kitaptan seçtikleri bir paragrafı fotoğrafa dönüştürüp, Yaşar Kemal’i anlatan ‘Fotobiyografik’ bir sunum yaptılar. Sergilerken de üstte fotoğraf, altta Yaşar Kemal’den bir söz olacaktı. Dolayısıyla böylece Yaşar Kemal de sergimize katılmış olacaktı.”
SANATSAL ŞÖLEN BAŞLIYOR
“Ömer Faruk Tekbilek de “Adanam” şarkısıyla sergimize müziği kattı… Sergide, daha fazla eser arasından seçtiğimiz hem öğrencilere hem de eğitmenlere ait 48 fotoğraf bulunmaktadır. Her bir fotoğraf her öğrencinin kendi çalışmasıdır. Bir kısmı beraber çekilmiş, bir kısmı ise bağımsız hazırlanmıştır.”
Etkinlikte Ayşegül Yel, Burak Karagantimur, Ceren Kıranşan, Cihan Güzelçalışkan, Ela Kübra Güçlüoğlu, Elif Özdemir, Hicran Kastalmış, Kaan Durmuş, Mehmet Yasin Aguş, Melih Dağlı, Rümeysa Üstüngel, Umut Dağlı, Zehra Kastalmış öğrenci olarak yer aldılar.
Ve… S. Halûk Uygur, İsmail Ökke, Meltem Aydın, Esin Cömertpay, Methiye Özen, Barış Bektaş, Gamze Bozkaya da öğrencilere yol yordam gösteren öğretmenler olarak o “bereketli diyarı baştanbaşa” dolaştılar.
