Abonelik kapitalizmi: Yeni tüketim modeline nasıl alıştırılıyoruz?

Anıl Aba

İş o kadar büyüdü ki artık aklınıza gelebilecek her türlü ürün ‘abonelik kutusu’ (subscription box) şeklinde aylık ödemeye bağlanıyor. Chado, aylık abonelikte biri 25 gram diğer ikisi 10’ar gram olmak üzere üç çeşit ‘gurme’ çayı 39.90 liraya gönderiyor. Bir Kutu Kitap, ayda 39 liraya her ay üç kitap satıyor. Kitaplar sürpriz, onlar ne seçerse… Herhalde okur açısından bundan daha anlamsız bir model olamaz.

Yavaş yavaş siz de fark etmeye başlamışsınızdır… Netflix, Spotify, Apple Music, YouTube Music, Apple TV, Digitürk, beIN Sports, Tivibu, D-Smart, blutv, Turkcell TV+, Sinemia, Zomato Gold, Findeks, Amazon Prime, Tinder, MACFit, Humble Bundle, PlayStation Plus, Xbox Game Pass, Dergilik, Storytel, Kindle, Apple Arcade, iCloud storage, DropBox vesaire derken hayatımız aslında kocaman bir #abonelik haline gelmeye başladı. Tek tek fiyatlara bakınca sorun yok, çoğu 19.90 TL falan. Ama hepsini toplayınca saçma sapan bir rakama denk geliyor. Mesela bu saydıklarımın toplamı ayda 800 lira civarı…

‘Abonelik’ dünyanın en hızlı büyüyen piyasalarından biri. Abonelik hizmeti sunan şirketlerin getirisi S&P 500 endeksini geçiyor. McKinsey 2018 yılı raporuna göre Amerika nüfusunun yüzde 49’unun en az bir aboneliği var (internet, su, elektrik vs. hariç). Aboneliklerin yüzde 60’ı kadınlar tarafından satın alınıyor. Üçten fazla abonelik sahibi olma olasılığı ise erkeklerde daha yüksek (yüzde 30 vs. yüzde 17).

Yazının devamını okumak için tıklayın