Adana’da kısa film, uzun metraj, sinema çalışmaları, etkinlikler yapan ve yapmak isteyenlere bir bilgi vermek isterim. Adana iklimiyle, coğrafyasıyla, kırsalıyla, kent hayatıyla başlı başına bir film platosudur. Neredeyse dokuz ay güneşe sahiptir. Aynı anda güneşi, yağmuru, karı mevcut olan coğrafi bir iklime sahiptir. İlçelerden merkezine tüm mahallelerinde hikayeler barındıran Adana, tarihi dokusu ve kültürel yapısıyla onlarca sanatçı ve sanat eseri çıkartmıştır. Bir zamanlar sinemanın katalizörü olduğu gibi şimdi de aktif olarak üretim içerisindedir. Özellikle son yıllarda bağımsız filmlerden, gişe filmlerine, yerli dizilerden, yabancı filmlere, festivallerden, eğitimlere bir çok projeye ev sahipliği yapmıştır.
Bu üretimlerin daha da artması için Adana’nın bir film platosuna ihtiyacı vardır. Platonun bir film yapımı için gerekli donanımlara sahip olması gerekmektedir. Mekan tasarımından, dekor yapımına, teknik yapılanmadan, kostüm oluşturmaya, açık ve kapalı alanlara film yapımı için tüm donelerin platoya yerleştirilmesi gerekmektedir. Ve bunu gerçekleştirmek için kentin dinamiklerinin harekete geçmesi gerekir. Bu sayede maddi ve ayni katkılarla Adana’nın bir platosu olabilir. Ancak bir plato yapmak hiçbir anlam ifade etmeyedebilir. Eğer o platoda sürekli üretim yapılmazsa, orası bir süre sonra atıllaşır.
Atıllaşmamasının da iki yolu var. Türkiye’de bir çok alanda olduğu gibi sinema sektöründe de atar damar İstanbul’dur. Öncelikle bir film platosu yapılması için İstanbul’daki yapım firmalarıyla iletişim kurulmalı elbette. Ve onlarla ön anlaşmalar yapılmalı. Onların Adana’da film, dizi vb çekmeleri için görüşmeler yapılmalı. Onlara olanaklar sağlanmalı. Adana’da ekip, ekipman, ulaşım, konaklama, yeme, içme vb katkılarla ortaklıklar kurulmalı. Bunlar da yeterli değil elbette.
Aslında en önemlisi Adana’da var olan üretimi harekete geçirmek ve desteklemektir. Reji, kamera, ışık, ses, sanat, set vb eğitimler verilecek atölyeler açılmalı. Üniversitede ilgili bölümlerle, iletişim lisesiyle, sanat kurumlarıyla, kentte sinema ile aktif uğraşan filmcilerle ve bireysel kısa-uzun metraj film çeken kişilerle görüşmeler yapılmalı. Bir film çalışmasında yer alabilecek yetkin çalışanlar oluşturulmalı.
Tüm bunlar teoride kalmayıp pratik uygulamaya taşınmalı. Her eğitim sonunda örnek kısa filmler, belgeseller, klipler, reklam filmleri vb. çekimi yapılmalı. Katılımcıların ve Adana’da hali hazırda var olan filmcilerin üretimlerine destek olunmalı. Son yıllarda Adana’da üretim yapmış onlarca başarılı sinemacı mevcut. Ulusal ve uluslararası boyutta başarılar sağlamış bu arkadaşların önerileri dinlenmeli.
Varsa üretimlerini Adana’da çekmeleri için yönlendirilmeli. Çünkü Adana’da bir plato yapılacaksa İstanbul’la bağlantı kurmanın yanı sıra yerelden ulusala başarılar sağlamış ekipleri devreye sokmak gerekmekte. Bereketli toprakların geçmişten günümüze ne denli üretken ve başarılı olduğunu göz ardı etmemeli.
Sinema bireysel değil kolektif bir sanattır.