Geçtiğimiz günlerde “Adana Caz Kulübü Derneği”nin kurulduğu haberinini aldık. Derneğin kurucularından Şemi Kurdak’a ulaştık, sorularımızı yönelttik.
Kurucu Başkan olarak “Caz Kulübü Derneği”ni kurmak nasıl gelişti ve amacınız nedir?
Ben Şemi Kurdak, 1959 Adana doğumluyum. Müziğe 1967’de mandolinle başladım. Bir yıl sonra ilkokul üçüncü sınıfta gitar dersi almaya başladım.
1970 yılında Tarsus Amerikan Koleji’ne (TAC) girdim. TAC’de müzik ortamı çok iyiydi ve derslerin yanı sıra sosyal faaliyetler içinde müzik kulübü çok ciddi çalışırdı. Ayrıca Amerikalı hocalarımız bizlere rock’tan jazz’a plaklar dinletirlerdi. Müzik Kulübü okul orkestrasını oluşturan kişiler tarafından yürütülürdü. O dönem Liselerarası Milliyet Müzik yarışmaları yapılırdı. Türkiye’deki birçok müzisyen o yarışmalardan çıkmıştır. TAC ECHOes çok başarılı dereceler almıştır. Bizlere büyük şeflik yapan Semih Fırıncıoğlu’dur. Onların döneminde Ayhan Sicimoğlu da davul çalardı. Semih Fırıncıoğlu Boğaziçi Üniversitesi’nde okurken Boğaziçi Jazz Korosu’nu 1973 yılında kurmuş olup, uzun senelerden bu yana New York Broadway’de müzik yapmaktadır.
Bizim de ortaikiden başlayıp lise sona kadar içinde bulunduğumuz bir orkestramız vardı. Solo ve bas gitaristlik ve vokalistlik yaptım. Lisede Jethro Tull ve Exception’dan parçalar çalardık. Yani müzik temelimi TAC’dan aldım. Üniversite’yi Hacettepe Diş Hekimliği Fakültesi’nde1983 yılında tamamladım. Maalesef Hacettepe’de müzik kulübü kurma imkânı olmadı. Üniversite hocalarımdan birisi de Modern Folk Üçlüsü’nden Ahmet Kurtaran’dı. O dönemler Ankara jazz ortamı açısından İstanbul’a göre çok geriydi. Ankara’da yetişen müzisyenler İstanbul’a taşınmıştı. Çok az insan jazz ile uğraşıyordu. O dönem Tuna Ötenel Ankara’daydı çünkü eşi AST’ta çalışırdı. Kamil Erdem TAD’de konserler verirdi. Uzun lafın kısası jazz içimde uhte kalmıştır. Ben üniversite döneminde üç sene Ankara Gençlik Korosu’nda ikinci tenorluk yaptım. Bu arada devamlı jazz dinliyordum. Her İstanbul’a gidişimde Galata Kulesi’nde çalan Erol Pekcan, Özdemir Erdoğan, Moda Jazz Kulübü’nü kuran Stan Kenton Atilla, Sühel Denizci ile çok söyleşilerim oldu. Onlar Ankara kökenli jazz duayenlerı idi. Neşet Ruacan, Emin Fındıklıoğlu’nu da birkaç defa izleme şansım oldu. Ayrıca Önder Focan ağabeyimin ODTÜ’den sınıf arkadaşıdır.
Adana’da böyle bir dernek kurma ihtiyacınız nereden kaynaklandı?
Adana uzun seneler sonra müzik seviyesi açısından çok aşamalar kaydetti. Aslında Adana’da sağlam bir alt yapı vardır. Yurtdışında okumuş çok insan yaşamaktadır. Uzun yıllar önce Çukurova Senfoni Orkestrası kuruldu arkasından konservatuvar açıldı. Devamlı mezun veriyor. Hocaların çoğu Hacettepe Konservatuvarı ve yabancı kökenlidir. Ayrıca İncirlik’te Amerikan üssü vardır. Ameriklı jazz grupları sıkça gelir, Adana’da konserler verirlerdi. Ayrıca Adana’da çok Amerikalı yaşardı. Yani kültür alışverişi çok oluyordu. Şu anda Adana’da beş jazz grubu var, barlarda çalıyorlar. Çoğu konservatuvar ve Çukurova Senfoni kökenlidir.
Ortam böyle olunca neden bir dernek de biz kurmayalım dedim. İkii ayda jazz sever yedi kurucu üye arkadaşımla birlikte “Adana Caz Kulübü Derneği”ni 13.07.2017 tarihinde Adana dernekler masasında kurduk.
Yönetim kurulu üyeleriniz kimlerdir ve müzikle ilişkileri nasıldır?
Şemi Kurdak (kurucu başkan), gitarist ve diş hekimidir, İbrahim Südaş gitarist ve makine mühendisidir. Fırat Karalı gitarist ve makine mühendisi, Fikret Aldanmaz davulcu ve psikiyatrist, Kemal Erdoğan perküsyon çalar sosyal medya organizatörüdür. Caner Narin gitarist, İsmail Timuçin tiyatrocu ve festival organizatörü, Can Akşit otel yöneticisidir.
Kuruldunuz ve toplantılarınızı yaptınız sanıyorum? Aldığınız kararlar nelerdir?
İlk toplantımızı 14 Eylül 2017’de Seyhan Otel’de gerçekleştirdik.
Alınan kararlar:
– Üye alımı ve en kısa zamanda genel kurul yaparak esas yönetim kurulunu kurmak,
– Jazz müziğini Adana’da sevdirip yaygınlaştırmak,
– Adana ve TAC’de gençlere jazz eğitimi sağlamak (enstrümantal ve vokal),
– Adana Caz Kulübü Derneği tanıtım kokteyli için konser vermek üzere konser organizasyonu yapmak,
– Festivaller düzenlemek,
– Türkiye’deki faal jazz mekanları ve dernekleri ile koordinasyon kurmak,
– Yeterli bağışları sağladıktan sonra kendi yerimiz olacak Adana Jazz Kulübünü açıp faaliyete geçirmek,
– Sosyal medya hesapları açarak web sitesi oluşturmak.
Kaynak: jazzdergisi.com