1950 li yıllar Adana küçüktü, bağlıktı bahçelikti.
Adananın merkezi Tepebağ ve Kocavezirin çevresinde toplanmıştı.
Kuzey’de İstasyon binasını geçince evler seyrekleşir bahçeler ve bağlar artardı.
Benim mahallem Kocavezirde bahçeli ev çok azdı. Bizim evin büyük bir bahçesi vardı. Komşular kurbanlıklarını 1-2 gün önce alır bizim bahçede bekletirdi. Bayram sabahı gelen Kasaplar kesimide burda yapardı.
O zamanlar buzdolabı ve derin dondurucu olmadığından kurban sahibi sadece ciğerini ve az bir kavurmalık et alır, kalanının hepsini dağıtırdı. Mahalleden kimin ihtiyaç sahibi olduğu bilinir onlara verilirdi. Bir kurban bayramında rahmetli dedem Tulumbacı Yasin’in komşulara “Mestanzade Mahallesine göçmenler gelmiş, orayada götürelim;
dediğini hatırlıyorum.
Öbür dedemin evi Su Gediği Mahallesinde idi. Ordaki evlerin çoğunda mermerden avlular vardı. Avlunun ortasında süs havuzları olurdu, kurbanlar bu avlularda kesilir kanları oluklarla sokağa akardı.
Kocavezirliler normal günlerde namazlarını Yağ Cami de kılardı fakat bayram namazı için Ulu Camiye gidilirdi. Namaz çıkışı Asri fırından beyaz ekmek almak adet olmuştu.
Bayram namazından sonra Obalar caddesindeki Asmalı Kahvehaneye giden erkekler orada mahalleli ile bayramlaşırdı. Kahvenin ortasındaki masalarda tepsilerde tatlılar olurdu kahveci ” Bu tepsi muhtar Cumali’nin bu tepsi deveci Ahmet aga nın ; diyerek tatlı getirenleri tanıtırdı.
Adananın asıl bayram yeri İstasyonun karşısındaki Demirspor antrenman sahası üzerine kurulurdu.
Rengarenk giysilerini giymiş çocuklar aileleri ile birlikte buraya gelirlerdi. Salıncaklar, Dönme dolaplar java Motorsikletciler, sihirbaz Mandrekinin çadırı,
3 atış 25 kuruş üzerinden penaltı yarışları. Penaltının 3 ünü atarsanız 1 çikolata verirlerdi. Sıgara paketlerine atılan halkacılar vardı. Halka satışını genelde bayanlar yapardı. 1 paket sıgara alayım derken 10 paket sıgara parası kaptırırdınız.
Etraf karsambaçcılar ve bicibiciciler ve seyar kebapcılarla dolu olurdu.
Bayram yerini o kadar çok kirletirdikki belediye bayramdan sonra ancak 3 günde temizlerdi.
O günlerden bir anımı paylaşmak istiyorum.
Melekgirmezdeki bir içkili kebapcı kurban eti ile kebap yapıyor diye dedikodu çıkmıştı. O devrin içki içen erkekleri bu konuda çok hassastı. Kurban eti ile içki içilmezdi. Kocavezirli bir grup kebapcıyı gidip taşlamıştı. Kebapcı yeni Adana gazetesine ilan verip olayı yalanlamıştı.
Eski bayramlar bir başkaydı.
20/07/2021 Yaşar Yanardağ