Hanedan Çayevi’nden yayılan çayın mis gibi kokusu beni sokağın başında yakaladı.
Yolumu değiştirip sokak boyunca yūrūdūm ve fotoğrafta gördūğūnūz bu çayevinden içeri girdim.
Kısa boylu, esmer, bıyıklı ve gūleryūzlū çaycı beni bir masaya oturtup ince belli bardakta demli bir çayı masaya bıraktı.
Ve çırağın terazisine esnafa dağıtmak ūzere çayları koyduktan sonra gelip karşıma oturdu.
Sokağın başında kūçūk bir çayocağı varmış.
Yakın bir zamanda buraya taşınmış. Artık işler eskisi gibi değilmiş.
Ama yine de “şūkūrler olsun”muş.
Hayat ūstūne konuştuk.
“N’olacak bu memleketin halini” konuştuk Ikinci ve ūçūncū bardak çayın eşliğinde.
“Abi halimiz harap ne yapacağız?”dedi kalkarken.
“Ah! bilebilsem canım kardeşim. Ah bilebilsem”
Aydın Sihay
————————————–
Hanedan Mh./ Adana