Ahmet Altan: Silivri soğuk değil, o kadar çok korkulacak bir yer de değil

Ahmet Altan: “Hep korkmayan adamlar olsun istiyorsunuz, e sen de korkma. Neden korkuyorsun? Girdim yatım çıktım, bir daha girerim. Silivri soğuk değil, o kadar korkulacak bir yer de değil.”

Gazeteci – Yazar Ahmet Altan toplam 4.5 yıl kaldığı cezaevinden çıktıktan sonra ilk defa konuştu. Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nin YouTube kanalında yayınlanan kitap sohbetinde ” Hapiste Yazılan Üç Kitap” başlığıyla Yasemin Çongar’ın sorularını yanıtladı.

Programın başında Çongar’ın “Nasılsın” sorusuna “Biraz heyecanlıyım. Çünkü ne zaman televizyonda konuşsam beni hapse atıyorlar. Şansımı bir daha denemek üzere geldim” cevabı veren Altan, cezaevinde yazdığı ‘Dünyayı Bir Daha Görmeyeceğim’, ‘Hayat Hanım’ ve ‘Zarlar’ kitaplarından bölümler okudu, cezaevindeki hayatını anlattı.

Altan, Silivri günlerine dair şunları söyledi: “Gerçekten iyiyim. Sağlığım çok iyi, moralim iyi, hapishanede kendime iyi baktım. Hapishane zaten o kadar da korkulacak bir yer değil. Bir motto var ya ‘Silivri soğuktur’. Bir kere şunu söyleyeyim, Silivri soğuk değil. Kaloriferleri harikulade yanıyor, yemekleri de hiç fena değil. Avlusunda da yürürsen, güzel de spor yaparsan öyle çok korkulacak, bütün hayatını bir korkunun içine hapsedeceğin, kendi kişiliğinden haysiyetinden bu korku yüzünden vazgeçeceğin bir tehdit değil. Dışarıdaki adam için korkutucu bir şey. Çünkü neticede insanların birbirini öldürme dışında bulduğu en ağır ceza bu. Seni bir yere kapatıyorlar. Ama insan güçlü bir yaratık…”

‘HAPİSHANEYE GİRDİM, BİR DAHA GİRERİM’

“Şartlar kötü olabilir. Ve bu şartları da değiştirmeye senin gücün yetmiyor şu sırada. İstediğin kadar git şikayet et. Şartları değiştiremezsin ama değiştirebileceğin şeyler var. Kendi davranışların. Konuşursun, yazarsın, bir şey söylersin. Korkmayı bu kadar sıradanlaştıramazsın. Korkmak, bu kadar sıradan, bu kadar rahatlıkla kabul edeceğimiz bir şey değil bence… Korktuğun için başkasının hayatını mahveden bir karar veriyorsun. Korkunun bu derece utanç verici bir mazeret olmasını nasıl kabul ediyorsunuz? Ben etmem. Hapishaneye girdim, çıktım, bir daha da girerim…

Yazının devamını okumak için tıklayın