Arter’in çevrimiçi video seçkisi erişime açıldı

Arter, koleksiyonundan sesle ve müzikle bağlar kuran sekiz videoyu bir araya getiren #evdeçal başlıklı çevrimiçi bir video seçkisi sunuyor.

Arter koleksiyonunda yer alan ve Nevin Aladağ, Ali Mahmut Demirel, Cevdet Erek, Ayşe Erkmen, Annika Kahrs, Mikhail Karikis & Uriel Orlow, Sophia Pompéry ve Sarkis’in eserlerinin bulunduğu #evdeçal başlıklı seçki, COVID-19 salgınına karşı alınan sağlık tedbirleri kapsamında ziyarete kapalı olan Arter’in internet sitesi arter.org.tr’de 15 Mayıs’a kadar görülebilir.

#evdeçal başlığını taşıyan çevrimiçi video seçkisi için Arter Koleksiyonu’ndan, evde izlenmek üzere seçilen bu işler, sesin fiziksel kısıtların ötesine geçerek iletişim kurma, görünür kılma, yer değiştirme ya da karşı koyma imkânlarını hatırlatıyor.

Nevin Aladağ

“Raise the Roof”, 2007

Nevin Aladağ’ın “Raise the Roof” isimli yapıtındaki dört kadın, kulaklıktan dinledikleri müzik eşliğinde, yüksek topuklu ayakkabılarını üzerlerinde durdukları katranlı zeminlere vurarak dans ederler. Her birinin dinlediği şarkıların isimleri ve süreleri giydikleri tişörtlerde yazılıdır. Doğu ve Batı Berlin sınırındaki eski bir kontrol noktasının çatısında gerçekleştirilen bu performansla, ilk bakışta yalnız ve birbirlerinden kopuk görünen kadınlar, sosyal kısıtlara aldırmaksızın müzik ve hareketle uyumlanma ve özgürleşme hissi uyandırırlar.

Ali Mahmut Demirel

“Hortum”, 2000

Ali Mahmut Demirel’in “Hortum” isimli bu erken dönem video çalışmasında, zaptedilemez gibi görünen bir hortum etrafına su fışkırtarak dev bir metronomunkini andıran sesler çıkarır. 

Cevdet Erek

SSS – Sahil Sahnesi Sesi, 2006

“SSS – Sahil Sahnesi Sesi”nde Cevdet Erek, doğanın tanıdık seslerinden birini, dalgaların sahilde çıkardığı sesi, iki elini bir halının üzerinde gezdirerek icra eder. Sanatçı, bu yapıtı ile 2012 yılında Kunststiftung NRW [North Rhine-Westphalia Sanat Vakfı] tarafından verilen Nam June Paik Medya Sanatı Ödülü’nü almıştır. 

Ayşe Erkmen

“Emre & Dario”, 1998 

Ayşe Erkmen’in “Emre ve Dario” isimli videosu, Dario Moreno’nun “İstanbul” şarkısında anlatılan Batılı bir adamın aşk, zenginlik ve başarıyı İstanbul’da bulma hayallerindeki oryantalist bakış açısıyla, şarkı eşliğinde neşeyle dans eden genç adamın sade ve modern kıyafetlerindeki ve hareketlerindeki zıtlığa odaklanır. Erkmen’in 1998 tarihli bu yapıtı, kültürel kalıpların karmaşıklığını, değişkenliğini ve yanıltıcılığını akla getirir.

Annika Kahrs

“Kuşlara Çalmak”, 2013 

“Kuşlara Çalmak” isimli videoda, bir piyanist evcil ötücü kuşlara Franz Liszt’in Deux Légendes bestesinin birinci parçası olan Assisili Aziz Fransis’in Kuşlara Vaazı’nı çalar. Liszt bu yapıtını hayvanların koruyucusu olarak bilinen, hayvanların ve bitkilerin de ruhları olduğunu savunan ve kuşları kutsayarak onlara vaazlar veren Aziz Fransis’ten ilhamla bestelemiştir. Kuşlara Çalmak iletişim, yorumlama ve çeviri konularını tersyüz ederek ele alır. Liszt’in bestesi kuşların “dilini” taklit etmeye çalışırken, bu performansta kuşlar kendi “dillerinin” bir insan tarafından icra edilen ve insani niteliğe sahip bir yorumunun dinleyicisi konumundadır.

Mikhail Karikis & Uriel Orlow

“Yeraltından Sesler”, 2011–2012

“Yeraltından Sesler” isimli video İngiltere’nin güneydoğusunda 1980’lerde kapatılan bir kömür madenini, sesler ve madenin eskiden kurulduğu yerin güncel görüntüleri aracılığıyla yeniden canlandırılır. Eski kömür madeninin işçilerinden oluşan bir koro, Karikis ve Orlow tarafından davet edilerek yapıta ses verir. Koro üyeleri, madende gündelik çalışma rutinleri sırasında duydukları doğal ve endüstriyel sesleri çıplak sesleriyle taklit ederek yerin altından yüzeye taşır.

Sophia Pompéry

“Kaval Oyunu”, 2008

Sophia Pompéry’nin “Kaval Oyunu”nda uçtan üflemeli bir müzik aleti olan kavalın sürekli ve duygulu sesi, bir sabun köpüğünü yavaş yavaş büyütür. Köpükten baloncuk büyüdükçe parlak, yuvarlak yüzeyine yansıyan görüntü de büyüyüp değişerek, geçicilik ve farklı bakış açıları üzerine şiirsel bir oyuna dönüşür.

Sarkis

“Başlangıçta, Çığlık”, 24.02.1998

“Başlangıçta” [Au Commencement] başlıklı video serisi, Sarkis’in genellikle suluboya ile yaptığı, şiirsel bir deney veya ritüeli andıran performanslara odaklanır. Bu video serisinde sanat tarihsel imgeleri suluboya kullanarak su dolu küçük bir kap içinde yeniden oluşturan Sarkis, rengin suda akışını, hareketini, hızını ve suyun dibine çöküşünü takip etmeyi de mümkün kılar. Aynı seriden “Başlangıçta, Çığlık” isimli bu videoda sanatçı, fırçasını Edvard Munch’un Çığlık (1893) isimli yapıtından esinle hareket ettirir.

Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr