Adana’yı tanıtmanın yanında kalkındırmak için şehri sevenlerin kurduğu ATAK A.Ş., turizmden tarıma, yeni iş fikirlerinden film platosuna yüz güldürecek yeni projelere imza atmayı hedefliyor.
Aslında her şey Adana’da nisan ayında açan portakal çiçeğiyle başladı. Binlerce kişi bu kokuyu duymak için “Nisan’da Adana’da” şenliğine akın etti. Coşkuyu gören Adanaseverler, şehri tanıtmak ve kalkındırmak amacıyla kurdukları Adana Tanıtım ve Kalkınma (ATAK) A.Ş.’de bir araya geldi. ATAK A.Ş. Genel Müdürü İlhami Günsel, temel amaçlarının şehrin dinamiklerini harekete geçirmek olduğunu söyledi. Günsel, “ATAK hiçbir şekilde tanıtım çalışmaları dışında kendisi bir şey yapıp Adana’ya fiilen projeleri yürüten bir mekanizma değil” dedi.
Günsel, Hakikat’e özel açıklamalarda bulundu. ATAK’ın fiilen ocak ayında faaliyete geçtiğini anlatan Günsel, şehirdeki proje yapabilecek kapasiteye sahip mekanizmaları, dinamikleri harekete geçirmek istediklerini, her projelerinde ortakları olduğunu anlattı. Günsel, Adana için bir şey yaparken ilgili tüm kesimlerin projeye katkısını alarak hareket etiklerini hatırlatarak, “Yapmaya çalıştığımız şey Adana’da birileri bir şey yapsın da biz de faydalanalım mantığının dışına çıkmak. Her sektör, kendisine sahip çıkarsa başarı olur. Yoksa iş ‘Devlet bize versin’ e dönüşür. Bugün kaynak aradığınızda sizden tutarlı, gerçekleştirilebilir ve sürdürülebilir proje istiyorlar. Sadece ve sadece niyet beyanı bizi bir yere götürmüyor.” diye konuştu.
FİKİRLER ÖLMEDEN ADANA’DA KALMALI
ATAK Genel Müdürü İlhami Günsel, girişimcilikle alakalı projelerini Çukurova Üniversitesi, Girişimcilik Ekosistem Derneği ile birlikte gerçekleştirdiklerini anlattı. Günsel, “Bu şehirdeki katma değerli fikirlerin işe ve ekonomiye dönüşmesi için Adana’ya bir ‘Kuluçka Merkezi’ kuracağız. İstanbul Üniversitesi, İTÜ Arı Teknokent ortaklık teklif etti; Adana’daki işinizi birlikte yapalım diye. Adana’da katma değerli fikirler ya ölüyor, ya da ölmemek için İstanbul’a gidiyor. Yaşar Kemal’den meşhur bir diyolog var. ‘Adana’dan çok fazla şöhret çıkıyor, neye bağlıyorsunuz?’ diye soranlara, “Adana’dan çıkmış olmaya bağlıyorum.” demiş. Adana’dan çıkmadan da bir şeye yaramak lazım. Sonuç elde edebilmek lazım.”
BASININ ADANA’YA İLGİSİNİ ÖNEMSİYORUZ AMA…
ATAK A.Ş. Genel Müdürü İlhami Günsel, tanıtımla ilgili PR çalışmaları da yaptıklarını kaydederek, bunun bugün planladık yarın uygulayalım şeklinde olmadığını dile getirdi. Günsel, ulusal basının Adana’ya ilgisini önemserken pozitif ilgi çekmek gerektiğine vurgu yaptı. Günsel, “Adana, ulusal basın tarafından adliye haberi kaynağı olarak görülüyor. Bunun temel sebeplerini hepimiz biliyoruz. Pozitif hareketlilik sağlamak lazım. Tanıtım anlamında, bunun çalışmalarını yapıyoruz, yavaş yavaş.” diye konuştu.
BİREYSEL HAREKETLERİN DIŞINA ÇIKILMALI
Şehirde, belli sektörlerin hareketin başkalarından gelmesini beklediklerini anlatan ATAK Genel Müdürü İlhami Günsel, ‘Daha pozitif, kendi işimi takip edeyim, sektörümü hareketlendireyim, sektörün aktörleri ile birlikte hareket edeyim.’ tarzı davranışlar olmadığını, bunun ise bireysel kaldığını anlattı. Günsel, “Davranış biçimimizi değiştirmemiz gerekiyor. Eski alışkanlıklara devam edersek farklı bir sonuç alma şansımız yok. Hep aynı şeyi yaparak yarın başka sonuç bekleyemeyiz. Kolektif ve pozitif davranışlar içinde olmak çok önemli.” dedi.
İŞE YARAYACAK ÇOK FİKİR VAR
Günsel, Adanalının enteresan, işe yarayacak, teknolojik ve ticari iş fikirleri olduğuna dikkat çekerek, Adana’dan iş çıkmaz tabirinin yanlış olduğunu söyledi. “Adana’dan iş çıkması için biraz ilgi göstermek gerekiyor fikir sahiplerine. Bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor.” diyen Günsel, hala herhangi bir hareketin bulunduğu yerde kim var diye bakıldığını ifade etti. Günsel, “Kimin olduğunun önemi yok. Ne yapıldığının ve nasıl yapıldığının önemi var. Bir iş doğruysa doğrudur, kim yaparsa yapsın doğrudur. Yanlışsa yanlıştır, kim yaparsa yapsın yanlıştır. Duygusallıktan kurtulmamız gerekiyor. Duygusallık bir tek yerde işe yarar bu şehri severken.” diye konuştu. ATAK’ın proje getirenlere, siyasi veya toplumsal bölünmüşlükler açısından bakmadığını anlatan Günsel faydalı ve sürdürebilir proje getirilmesinin yeterli olacağının altını çizdi. Günsel, “Nerelisiniz, kökeniniz nedir, siyasi düşünceniz nedir, bunların hiçbir önemi yok. Bu biraz şaşırtıyor insanları, bu biraz şüphe duyuruyor. Acaba gerçekten böyle davranıyorlar mı? Evet gerçekten böyle davranıyoruz.” dedi.
KÜÇÜK BAŞARILAR HER ZAMAN TETİKLER
Günsel, ATAK’ın sansasyonel hiçbir işi içinde olmadığını ifade ederek, şöyle devam etti: “Yaptığımız , uzun soluklu bir iş. Hemen bugünden yarına bir değişim, -sihirli bir değnek olacak, dokunacak- bir kurum Adana’da her şey değişecek, böyle bir şey yok. Sizi ancak kendiniz değiştirirsiniz. Biz sadece cesaretlendirici, harekete geçirici bir takım unsurlar ortaya koyuyoruz. Devasa projelerden kaçınıyoruz. Küçük küçük başarılar her zaman daha iyidir. Küçük başarılar birçok kurumu tetikler. Bir tane dev mega projenin sürükleyici etkisi vardır ancak tetikleme etkisi yoktur. Mega proje yaptınız, başardınız da. Bu cesaretlendirmez, korkutur.”
ATAK A.Ş. Genel Müdürü İlhami Günsel, üstünde çalıştıkları iki proje daha olduğunu ifade ederek, “Bunlardan biri Tarımsal Mikrogirişim Projesi. Tarım kökenli işsizlerin girişimci hale getirilmesiyle alakalı. 3-5 dönüm arazi onları doyurmuyor. Arada kalmış çok sayıda insan var. Bunlar için başlayacağımız bir proje…”
“FİLM PLATOSU KURACAĞIZ”
Günsel, Adana’nın TV-sinema konusunda geçmişten gelen referanslarının yanında çok ciddi potansiyel olduğunu söyledi. Günsel, İstanbul’daki ünlü bir yapımcı şirketle işbirliği yaptıklarını kaydederek, “Adana’da sinema televizyon konusunda hem amatör hem profesyonellerle iş birliğimiz olacak. Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi ile çalışacağız. Adana’da bir film platosu kurulması hedefleniyor.” diye konuştu.
HEDEFİMİZ YILDA 2 FİLM 2 DİZİ
Günsel, şunları söyledi: “Adana şu anda doğal bir film platosu, muazzam yerler var. Bir takım kurumlarla bu konuyu hareketlendirmek için kurgu hazırlıyoruz. Yılda 2 film 2 de dizi hedefimiz var, başlangıç olarak. Adana’da mekan zengin, insan altyapısı yeterli. Lojistik maliyetler de ucuz. Bir sinemacı, 8 yıl önce bana rutubet ve tozun doğal bir filtre görevi gördüğünü bunun da kendileri için bir avantaj olduğunu söylemişti.”
Kuluçka Merkezi nedir?
Kuluçka Merkezi (Incubation Center) başarılı şirketleri ortaya çıkarmak için henüz işin başında olan girişimcilere destek olacak kaynak ve hizmetleri sağlamak üzere Amerika ve Avrupa’da uzun yıllardır uygulanıyor. Kuluçka Merkezi kurucuları, merkeze seçtikleri ‘Startup’ların iş çevresi, uygun eğitim programları, fiziksel ortam, internet erişimi ile yönetim ve pazarlama desteği gibi önemli ihtiyaçlarını karşılayarak onların iş hayatına hızlı giriş yapmalarına yardımcı oluyor. Araştırmalar, Kuluçka Merkezi programlarından çıkan şirketlerin yüzde 87’sinin sektör içinde yer edindiğini ve rekabete katıldığını gösteriyor. Bu merkezlerin kullandığı metotlar ilgili sektöre göre farklılık gösteriyor. Kuluçka Merkezi’nin erken aşamadaki şirketlerin veya fikir sahibi girişimcilerin büyümesinde etkin rol oynadığı biliniyor.
kaynak:
http://www.ahaport.com/yeni-is-fikri-olan-kulucka-merkezi-ne-kossun-651370h.htm