Başarıya sanatın dallarıyla sarılıyor – Kudret Sönmez

Bazen… Düştüğü bomboş ve bembeyaz bir sayfanın ayazında donup kalmamak için kelimeler toplamak durumunda kalır insan. Hayatın buz gibi çehresini eritmek istercesine sıcacık renkler, sözler dizer bilgi ocağına. Sonra dolu dolu sayfalar biriktirir, düşünce ateşiyle tutuşmuş ama yanıp kül olmamış kısmından… Belki de, sadece ısınmak için yaşar insan, ömür tuvalinin günlük güneşlik kadrajına kara kışlar dadanmadan.

***

1995 yılında, her boyutu arı kovanı gibi hareketli ve de bereketli Çukurova’nın Adana’sında gelmiş dünyaya Eda Dikel Akdoğan… Sanata dair ilk yolculuğuna, ünlü ressam ve hattat olan babası Mesut Dikel ’den çok küçük yaşta eğitim alarak başlamış. Ardından, Adana Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nde gördüğü öğrenimle ilerleyişini sürdürmüş. Yanı sıra, Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği’nde (AFAD)  fotoğraf eğitimi alarak sanat dağarcığını zenginleştirmiş… Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Anasanat Dalı’nda edindiği deneyimler ve başarılı mezuniyet, onun sanatla olan bağlarını iyice pekiştirmiş. Çeşitli karma resim, heykel ve fotoğraf sergilerine katılan Eda Dikel Akdoğan, açtığı 3 kişisel sergiyle ürünlerini sanat dostlarıyla paylaşma imkânı bulmuş. Resim ve afiş tasarımı yarışmalarında aldığı ödüller de, sanat yolculuğundaki hızını artırmasına vesile olmuş.

GÖRÜŞLER, DÜŞÜNCELER VE DUYGULAR

Resim, heykel, fotoğraf, illüstrasyon, animasyon, iç mimari tasarım ve dijital sanat alanında üretimler gerçekleştiren Akdoğan, Babası Mesut Dikel’le kurdukları sanat atölyesinde çeşitli eğitimler vermekte. Konuya dair duygu, düşünce ve görüşlerineyse şu sözlerle açıklık getirmekte:

  “İlk çağlardan günümüze kadar olan süreç içerisinde sanat, toplumların ortak değerlerini, inanışlarını, mitlerini, benzerliklerini veya farklılıklarını yansıtmak için kullanılan yegâne amaç olmuştur. Bu nedenle sanat evrensel bir dildir. Bu evrensel dili her yaştan insanın öğrenmesi ve uygulayabilmesi, hayatına bu çok yönlülüğü dahil edebilmesi insanın duygularına ve bazen de hayatına bambaşka kapılar açabilmektedir.

 Çağımızın getirdiği hızlı değişkenliğe ayak uydurabilmek, bu değişimin istek ve beklentilerine karşı gereken savaşı verebilmek, olumlu, olumsuz yönlerini kavrayıp çok yönlü düşünebilmeyi öğrenebilmek gerekir. Yetişen ve yetişmekte olan kuşaklara bu değerleri öğretebilmek için her türlü eğitim ve öğretim yönteminin çok yönlü olması gerekmektedir. Bu çok yönlü anlayışın içerisinde sanat eğitiminin önemi kavranmalı ve en kapsamlı şekilde aktarılmalıdır.”

MESAFELİ DURUŞLAR

  “Günümüz toplumunda sanata karşı bir mesafe bulunmaktadır. Bu mesafenin başlıca nedeni insanların ‘yetenek olmadan sanatla uğraşılmaz’ algısı içinde bulunmasıdır. Bu nedenle sanat eğitimleri her zaman geri plana atılmıştır. Geri plana atıldığı için gerekli ilgiyi görmemiş ve insanlar için hobiden ibaret olmuştur. Bu yüzden ebeveynler çocuklarının profesyonel bir sanat eğitimi almasına sıcak bakmamıştır, çünkü sanatın bir geleceği olmadığı görüşündedirler. Bu önyargı olmasa ve ebeveynler küçük yaşta çocuklarına sanat eğitimini aldırsa içinde bulunduğumuz toplumun çok daha farklı bir noktada olacağı gerçeği kaçınılmazdır. Sanatı hayatına katan bir insanın hayata bakış açısı da değişmekte, içselleşmekte ve zenginleşmektedir. İnsan duygusal bir varlıktır ve sanat, duyguların, düşüncelerin dışa vurulmasındaki en büyük yardımcıdır.

 Biz de atölyemizde detaylı eğitim ve multidisipliner sanat görüşümüzle sanata ilgisi olan ve sanatı hayatına katmak isteyen her yaştan tüm sanatseverlere çok yönlü çalışmalarımız ve eğitimlerimizle destek olmakta, sanatın ışığında aydınlanmak isteyen herkese yol gösterici olmak için var gücümüzle çalışmaktayız.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; ‘Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur.’ ”