İnternet yayınları, baş döndüren popüler kültür ögeleri, kitapçıları dolduran rengarenk dergiler ve daha nicesi… Tüm bunların arasında fanzinlerin hayatta kalmaya çalışmaları pek kolay değil kuşkusuz. Bu zorlu ortamda kimi fanzin basılı yayına son verip dijitale geçerken kimisi de yayın yapmak için direnmeye devam ediyor…
İngilizce ‘fanatic’ ve ‘magazine’ kelimelerinin kısaltmasıyla oluşan, profesyonel baskı ve yayın tekniklerine alternatif olarak fotokopi makineleri ile çoğaltılan, daha amatör bir ruhla çıkarılan baskı materyaldir fanzinler. Söyleyecek bir sözü, paylaşacak bir düşüncesi olan herkesin kolaylıkla üstesinden gelebileceği bir yayın olan fanzinler, dergiler gibi belirli aralıklarla çıkmazlar, genellikle süreleri düzensizdir.
Fanzinler çoğu ülkede 70’lerin ortasında yayın hayatına katılmış olsalar da Türkiye’de ilk olarak 90’larda çıkmaya başladı. O dönemde fanzinlerin alternatifi olarak sadece dergiler gözükürken ve dergilere rağmen 1000-1500 adet baskı yapabilen fanzinler de vardı. Ancak artık günümüzde sosyal medyanın da etkisiyle fanzinler, çok az baskı yaparak okurlara ulaşıyorlar. Her şeyin birbirine benzemeye başladığı bir ortamda hala direniyor olmaları ise özellikle genç yazarlar için bir alternatif. Çünkü edebiyattaki gruplaşmalardan ötürü birçok basılı mecrada genç ve yeni kalemler kendilerine yer bulamıyor, fanzinlere yöneliyor. Zaten birçok fanzini de öğrenciler çıkardığı için genç kalemlerin kaynaşmaları daha kolay oluyor.
Yazının devamı için tıklayınız
http://www.artfulliving.com.tr/edebiyat/bir-direnis-hali-turkiyede-fanzinler-i-5434