Düşünce Not 2
1. Amaç
Bu notun amacı, gelenek haline gelmiş sorun çözme araçlarımızın (SÇA) sorgulanıp, hangi koşullarda işe yarayacakları hakkında yeni düşünce pencerelerini aralamaya çalışmaktır.
Öz bölümündeki ifade sadece Tarım ÇGr açısından değil, BAA’nın diğer ÇGr’nda yaygınlıkla dile getirilen bir argümandır ve ilk bakışta doğrudur da. Ama şu videoyu izledikten sonra ise fikrinizin değişebileceğini umarım.
2. Doğruluğundan hiç kuşkulanılmayan bir SÇA
Bir sorunu irdeleyip çözüm geliştirmek amacıyla ilk yapılması gerekenler bağlamında, o sorunun paydaşlarını -yani sorunu etkileyen ve de sorundan etkilenenleri- bir araya getirmek; onları bir beyin fırtınasıyla çok sayıda soru sormaya sevk etmek; sonra onlar içinden doğru soruları1 süzmek ve nihayet o sorulara ortak akılla cevaplar üretmek bilinen en etkili yöntemlerden birisidir.
Yöntemin doğrudan yararlarının yanı sıra bir de dolaylı yararı vardır: Paydaşlardan en azından bazıları arasında kurul(a)mamış ilişkiler bu yoğun etkileşim sürecinde oluşur ve daha sonraki zamanlarda sorunların çözümünde yapıcı rol oynayabilir.
Paydaşları bir araya getirerek sorun çözme yönteminin bütün bu olumlu taraflarına karşı, üç ön koşulu var:
- Sorun çevresi denilebilecek (hukuk düzeni, ahlaki değerler, ortak kavram tabanı gibi) ortam koşulları,
asgari ölçülerde uygun olmalı.
- Sorunlar uzun süre eksik ve/ya yanlış girişimler ya da uygunsuz ortam koşulları nedeniyle aralarında
bileşikler yapa yapa sonunda bir bulamaç haline dönüşmemiş olmalı ve
- Paydaşlar topluluğu içindeki (dernekler, birlikler, bakanlıklar gibi) kurumsal paydaşlar’ın, kendi içlerinde gerçek2 birer ağ oluşturmuş ve ağı temsil eden kişilerin birer “baş” değil, “Ağ Odağı” statüsünde olmaları -ki aksi takdirde “baş”ların birincil amacı kendi bencil amaçlarını kollamak olacağı için ancak -miş gibi bir etkileşime gireceklerdir-.
Elinde az imkanı olan bir ÇGr ne yapabilir?
Nitekim 14 yıl önce Tarım Paydaşları Ağı oluşturma çalışmaları sırasında hazırlanmış olan Paydaş-Ağ Odağı
Protokolu, kurumsal paydaşların rollerini bu şekilde tanımlamıştı (tıklayınız) .
Bu üç koşuldan herhangi birisinin yerine gelmeyişi halinde, bu değerli sorun çözme yöntemi işlemiyor ve farklı yöntemler aranması zorunlu hale geliyor.
3. Farklı Yöntem: Ne ve Nasıl?
Tarım ÇGr’nın amacı ile ilgili bir Düşünce Notu’nda, söz konusu Farklı Yöntem açıklanmıştı (tıklayınız). Yöntemin çerçeve çizgileri şunlardı:
a. Bencillik tanımlarıyla ilgili Düşünce Notu-1’deki 4 nolu dip notunda açıklanan Doğrudan Çözüm yöntemi, ne Tarım ne de toplumsal ölçekli diğer sorunların çözümlerinde kullanılabilir.
1 Doğru Soru kavramı bu satırların yazarının ‘80li yıllardan bu yana üzerinde çalıştığı ve bir metodoloji (Soru Konferansı®) geliştirdiği konu olup; sorun çözmede en etkili yöntemlerden birisi olup BNGV web sitesinde de geniş bilgi mevcuttur.
2 “Gerçek” sıfatı, dış görüntüsü ağ’a benzeyen, ama bileşen kişi ve kurumlarının iradelerini daima bir “baş”a teslim etme eğiliminde olan –miş gibi ağ’lardan ayırt etmek amacına yöneliktir. Bkz. Sorunlar Bulamacının yapı Taşları No. 2.2.1
3 Tarım alanındaki kurumsal paydaşlara (bilinen tüm birlik ve üst kurumlar) bakıldığında hemen hepsinin siyasi kimlik kazanmış ve gerçek birer ağ odağı olmayan, yıllanmış kişiler oldukları; bir araya gelmeleri halinde dahi ağları temsil edebilecek bir nitelikleri bulunmadığı görülüyor.
- Şikayetçi olunan semptomlardan arınmış, bir hassas makine düzeninde işleyen bir sisteme götürecek bir çözüm!
Bu yanıltıcıdır ve belki de ilk yapılması gereken, yeni normallerin -nelerin ümit edilebileceği, neleri 6
ümit etmenin imkansızlığı anlamında- tahminidir .
e. Mevcut koşullar altında -her alanda- umulabilecek olan yeni normaller:
- sorunlar bulamacında sürdürülebilir iyileşmeler sağlayabilmesi ve
- iyileşmeler bir platoya erişene kadar toplumsal ömrümüzün sürmesi ve de
- bu ömrün, “tercihlerimizin çoğunda tatminkar düzeyde payımız olacak Cumhuriyet rejimi içinde sürmesi”dir.
4. İnovatif yöntemler: Nasıl?
a. Geleneksel SÇ araçlarımızın en önemli birkaçı:
i.
ii. iii.
Çözüm önerilerimizi başkalarına da anlatarak kalabalık bir çözüm yandaşları kümesi oluşturmak (kümenin, çığ etkisi yoluyla giderek kalabalıklaşacağı ve karar vericiler üzerinde baskı yaratarak sonuç alnacağı varsayılıyor),
Bir kuruluşta pilot uygulamalarını yaparak “insanların akılları gözlerindedir” ilkesinden yararlanmak,
Etkili kanaat önderi durumundaki kişileri ya da doğrudan karar vericileri ikna etmek.
(2a.b.c) şıklarındaki koşullar nedeniyle bu araçlar kısmen yararlanılabilir görünüyor. Dahası, söz
konusu Yapı Taşları karar mercilerinin kullanabilecekleri (mevzuat, zor kullanma (enforcement),
yatırım yapmak vb) araçlarla dahi ancak uzun süreler içinde gerçekleştirilebilir. Derin tutku (dava)
düzeyindeki, uzun erimli ideolojik hedefler dışında genellikle hükümetlerin hedefleri kısa vadelidir ve
oya yöneliktir. Halbuki Yapı Taşları orta ve uzun vadeli, oy getirmeyebilecek (hatta bazen
kaybettirecek) hedeflerdir.
b. Bu durumda yapılabilecekler:
- (4.a.ii)de belirtilen ve halen (İstanbul ve İzmir) İBB kurumlarındaki girişimlerin sürdürülerek diğer belediyelerdeki girişimler için yaklaşımlarımızın zenginleştirilmeye çalışılması.
- Koşullarla Sıkıştırma yoluyla Yetkin Akıl geliştirme testlerine BAA içinde devam edilmesi,
- Butik üniversitelerden Yetkin Akıl konusuna ilgi gösterebilecek olanlar ile işbirliği imkanı
aranması (Rumeli Üniv., Altınbaş Üniv. gibi)
- Sosyal sorumluluk sahibi kişiler arasında ağ oluşturma amacına sahip kişiler ile Yetkin Akıl konusunda işbirliği imkanlarının görüşülmesi (Erol Güçlü gibi)