Yazgülü Aldoğan
Bayburt’un bir köyünden çıkıp sanat profesörü olan bir bilim insanının ailesine, doğduğu yere armağanı olarak filizlenen ve hayata geçip ödüller alan Baksı Müzesi, 20. yaşını sergiler, ödüller içeren geniş bir programla kutlamaya hazırlanıyor.
Kültür sanat dünyasında Hüsamettin Koçan’ı ve projelerini bilmeyen, tanımayan yoktur. Tabii ki bunların en önemlisi Baksı Kültür ve Sanat Vakfı ve Baksı Müzesi. Hep dinleyip merak ettiğim projeyi, Bayburt yollarını göze alıp Çoruh Nehri’ne tepeden bakan o bozkıra vardığım zaman özümseyip anlayabilmiştim! Doğa şahaneydi ama müze ve yarattığı sinerji paha biçilmezdi. Hele yöre halkının müzeye ve içerdiği sanat, kültüre sahip çıkışı, günlük, yıllık ziyaretçi sayısı çok etkileyiciydi. Hüsamettin Koçan, içinden çıktığı topraklara ve ailesine bir armağan vermek istediğinde aklına gelmişti bu proje. Ve başta kimsenin aklına yatmayan müze, 2010 yılında açıldıktan sonra bir kültür sanat merkezi oluvermiş, 2014 yılında Avrupa Konseyi Müze Ödülü’nü almış, Prof. Hüsamettin Koçan ise aynı yıl TBMM Onur Ödülü’yle taçlandırılmıştı.
SANATLA ZANAAT DUVARLARI
Bu yıl ise “Baksı” projesi 20. yıldönümünü bir yıl sürecek zengin bir programla kutlamaya hazırlanıyor. Temmuz ayında başlayacak programda yeni sergiler, atölyeler, burslar, film gösterimleri ve konser etkinliğinin yanı sıra çeşitli ödüllendirme programları da var. Baksı Kültür ve Sanat Vakfı’nın ve Baksı Müzesi’nin kurucusu Prof. Hüsamettin Koçan, “20. yıl programını oluştururken Baksı’nın Anadolu’nun kültürel mirasından ve yaratıcılığından ilham alan bir proje olduğunu hep göz önünde tuttuk” diyor ve ekliyor: “Sanat ve zanaat arasındaki yüksek duvarları ortadan kaldırdık. Kendimizi salt seyirlik bir müze olmakla sınırlamadık. Çocuklarla sanat eğitimini, kadın istihdamını, yöresel kalkınmayı, yaşam kalitesini yükseltmeyi temel alan yeni bir model oluşturduk.”
Yazının devamını okumak için tıklayın