Eleştirel rasyonalizm edebiyat anlayışının tiyatrodaki öncüsü, çağdaş tiyatronun kurucularından, 300’e yakın şiiri de bulunan Norveçli oyun yazarı ve şair Henrik Ibsen (1828-1906) kapağımızda. Modern dünyaya ve burjuva sınıfına eleştiriler getirdiği, her bireyin yaşamının bir noktasında topluma başkaldırması gerektiğini vurguladığı yapıtları nedeniyle hem ilgi hem tepki görmüş Ibsen, kadınların toplum içindeki yerlerini ve sosyal hayattaki dışlanmışlıklarını da sanat eserlerinde ilk kullanan öncülerdendi. Bedriye Korkankorkmaz’ın yazısı…
Eleştirel rasyonalizm edebiyat anlayışının tiyatrodaki öncüsü, çağdaş tiyatronun kurucularından, 300’e yakın şiiri de bulunan Norveçli oyun yazarı ve şair Henrik Ibsen (1828-1906) kapağımızda.
Ömrünce Norveç’in ikiz devlet anlayışıyla bağlı olduğu İsveç’ten ayrılıp tam bağımsızlığını ilan etmesi için mücadele eden ve ülkesi tam bağımsızlığına kavuştuktan bir yıl sonra yaşamını yitiren Ibsen; modern dünyaya ve burjuva sınıfına eleştiriler getirdiği, her bireyin yaşamının bir noktasında topluma başkaldırması gerektiğini vurguladığı yapıtları nedeniyle hem ilgi hem tepki gördü. Kadınların toplum içindeki yerlerini ve sosyal hayattaki dışlanmışlıklarını sanat eserlerinde ilk kullanan öncülerden de biriydi. Bedriye Korkankorkmaz’ın yazısı…
– Üçüncü sayfamızda, Engin Akyürek ve Koray Durak’ın Bizans Dönemi’nde Anadolu (YKY), Nevra Bucak’ın Jüliet’in Gölgesinde (Artshop Yayınları.) ve Longos’un Daphnis ile Khloe’nin Aşkı (Çeviren: Zeynep Avcı, Can Yayınları) adlı yapıtlarını irdelediği “Yazında yazlar, aşklar…” başlıklı yazısıyla M. Sadık Aslankara yer alıyor.
– Alev Coşkun, geçtiğimiz ay Cumhuriyet, Atatürk ve Aydınlanma alanında Cumhuriyet kütüphanesine kazandırılan iki önemli eser olduklarını imlediği, 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un dizin ve renkli 7 savaş krokisinin yanı sıra geniş bir kaynakçayla da sunulan kitabı Mustafa Kemal Anlatıyor: Savaş ve Barış’ı (Kırmızı Kedi Yayınevi) ve Emre Kongar ile Zülâl Kalkandelen’in Devrimin ve Karşı Devrimin Yüz Yılı adlı zamandizin (kronoloji) üçlemelerinin 1919-1971 yılları arasını konu alan ilk cildi Savaş, Devrim ve Tepkiler’i (Remzi Kitabevi) merceğe alıyor.
– Barış Doster, İlker Başbuğ’un, Atatürk’ün yaşadıklarını ve yaptıklarını, bizzat Atatürk’ün sözleriyle anlatan bir eser olduğunu imlediği Savaş ve Barış’ını (Kırmızı Kedi Yayınevi) inceliyor.
– Feridun Andaç, “Sözü dönüştüren anlatıcı; Hasan Özkılıç” başlıklı yazısında, Özkılıç’ın “yol” imgesinin bütün durumlarını / duruşlarını derinlikli biçimde hissedildiğini imlediği romanı Şima’yı (Everest Yayınları) merceğe alıyor.
– Nazmi Bayrı, “Felsefede şiire yer olduğu gibi, şiirde de felsefeye yer vardır. Her şiire ve şaire felsefe açısından yönelmek olanaklı” diyen Mustafa Günay ile hem felsefe-şiir ilişkileriyle ilgili hem de şiirin felsefi açıdan yorumlanıp değerlendirilmesine yönelik yazılardan oluşan kitabı Şiire Felsefeyle Yönelmek’i (Çizgi Kitabevi) konuşuyor.
– Figen Şentürk. Hikmet Kavaloğlu’nun günümüz şiirinin eski biçemiyle ama yeni dizeler kurmayı denediğini, lirik şiir anlayışını sürdürürken edebiyatımıza incelikli sıcak söyleyişler kazandırdığını vurguladığı Begonya İhaneti’ni (Klaros Yayınevi) değerlendiriyor.
– Şair Turgay Fişekçi’nin kısa süre önce yayımlanan, 1977 ile 2022 yılları arasında yazdığı şiirlerinden oluşan kitabı Bütün Şiirleri (Sözcükler Yayınevi), yalın, aşkı, doğayı, toplumu yeniden algılamaya çağıran, Homeros şiirinin bilgeliğinden, Dante şiirinin etik ciddiliğinden, Shakespeare şiirinin evrensel ilgisinden beslenmiş bir toplam. Mesel yalınlığında, dil, düşünce ve edebiyatı kaynaştırıp yücelttiği bir ömrün ifadesi.
– Gamze Akdemir, Erol Manisalı ile İstanbul Üniversitesi’ndeki 55 yıllık akademik yaşamı boyunca bir parçası olduğu semtte ve yakın tarihte anılarla dolu keyifli bir serüvene davet ettiği Fatih’ten Beyoğlu’na Benim İstanbul’umda arlı kitabını (Tarihçi Kitabevi) konuşuyor.
– Feraz Ulusoy, Gazanfer Kaya ve Aziz Şeker’in editörlüğünde Türkiye’de kentlerde yaşanan sosyal sorunları işleyen incelemelerin bir araya getirildiği Dert Yükü Mekânlar / Kentlerin Yeni ve Eskimeyen Sorunları’nı (Nika Yayınevi) inceliyor.
– Gamze Akdemir, Mine G. Kırıkkanat ile aşkı ve aşkın insanlara yaptıklarını anlattığı; Türkiye, Fransa, Amerika hattında yaşanan ve kurmaca ile gerçeğin bir arada olduğu, İsimsiz Aşklar ve İsimli Aşklar adıyla iki bölümden oluşan, edebiyat tarihimizin ünlü aşk kavgasının aslına da yer verdiği öyküler toplamı Aşk Olsun’u (Kırmızı Kedi Yayınevi) konuşuyor.
– Miyase İlknur, Zeynep Taşdelen Tenteoğlu ile aşk, ihanet, dostluk, sadakat, aile, pişmanlık, emek gibi kavramların, karakterlerin sürükleyici hayat hikâyelerinin yalın, akıcı ve güçlü bir kurguda okuyucuyla buluştuğu ilk romanı Bağ’ı (İnkılâp Kitabevi) konuşuyor.
– Y. Bekir Yurdakul, Rieke Patwardhan’ın işi arada akran zorbalığına vardıran Evi, sınıfın “uyumlu” çocuğu Nils ve sığınmacı Lina’nın oluşturduğu ve büyükannenin sırrını çözmeye koyulmuş takımın maceralarını konu ettiği Bezelye Çorbası Dedektiflik Takımı 1: Büyükannemin Sırrını Nasıl Çözdük?’ü (Çeviren: Semra Pelek / Kırmızı Kedi Çocuk) merceğe alıyor.
– Mustafa Başaran’ın hazırladığı Bulmaca ile düşün trafiği sürüyor.
İyi okumalar
Gamze Akdemir
Kitap Dergi, bugün gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte…