Bir gün Ziya’yla Seyhan nehrinin kıyısındaki konağında oturmuş rakılarımızı yudumluyorduk.
Ziya, yani Ziya Paşa’yla Adana’ya vali olarak geldiğinde tanışmıştım. Aydın ve sanatçı kişiliği ilgimi çekmişti.
O da Aydınları severmiş iyi dost olduk.
Derin bir sohbete dalmıştık o gece.
“N’olacak bu Osmanlı’nın hali”deyip kafa yormuştuk.
Tabii daha çok şiirden söz etmiştik.
1870’de Cenevre’deyken yazdığı “Terkib-i Bend”i bizzat kendisinden dinlemek benim için büyük bir mutluluktu.
Ziya o sıralar Büyük Saat’in temelini attırmıştı.(1881)
Biliyorsunuz Büyük Saat, 32 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek saat kulesidir.
“Neden bu kadar yüksek kule yaptırıyorsun?” diye sormuştum sabah olupta rakı ve şiir faslı bittiğinde.
Beni yolcu etmek için kapı önüne çıkmıştı.
“Ben köstekli saat kullanmayı pek sevmiyorum. Şöyle Adana’nın neresinden baksam rahatlıkla göreceğim bir saat olsun” demişti muzipçe gülümseyerek.
Kapının önünde bekleyen faytona bindim.
Iyi sabahlar dileyerek ayrıldım.
Onu son görüşümdü.
55 yaşında aramızdan ayrıldı.
Şu an Büyük Saat’in dibindeki park da dinleniyor.
Adı bir bulvara, bir mahalleye ve bu parka verildi. Ama yeterince değerlendirildiğini sanmıyorum.
Sık sık gidip hal hatır soruyorum.
Şimdiki sıradan devlet adamlarına bakınca değerini daha iyi anlıyorum.
Saati rahatlıkla gördüğü içinde eminim ki çok mutludur.
(Büyük Saat, Abidin Paşa tarafından tamamlanarak 1882’de gongunu çalmaya başladı)
Aydın SİHAY
————————–
Adana