Şiirlerde, romanlarda, filmlerde, dizilerde, sosyal medyada, yani duygularımızın batmaya müsait olduğu birçok zeminde karşılaşmışızdır “Can kırıkları” sözüyle… Ne yazık ki, sanal cam kırıkları ruhumuza vurulduğunda oluşacak mecazi can kırıklarını, sanki doğal ihtiyaç gibi eklemekteyiz duygusal doyum menümüze.
Oysa ne çok şey var şu kocamış evrende, ömrümüzü hoş anlara bölüp mutluluğumuzu estetik değerlerde besleyecek… Ne çok şey var, birlikte döndüğümüz gezegenin nimetler listesinde.
Ha bir de sanat var, soğuğun sıcakla yumuşatılıp biçimlendirilebildiği bu alemde!.. Ateşle kucaklaşmış tablolar var… Buzsuz cam kırıklarıyla boyutlanmış, canlarımızı kırmadan seyrettiğimiz tablolar var.
Yani, çağrıyı sanat dostlarının gönüllerinden almışsa, can da var cansız cam kırıklarında.
***
Yaşadığı kent Adana’da yaptığı çok yönlü çalışmalarıyla küresel boyutta adını duyurmayı başaran Nehir Özerpalet, cam ve çini seramik alanlarında üretimde bulunuyor… Yelpazesi en geniş eğitimlerini, 2000 yılında Denizli ilimizdeki sanat merkezlerinde gören Özerpalet, ilk atölyesini 2004 yılında Adana’da kurmuş. Dilerseniz, değdiği camlara can katan sanatçımızın sanata dair yolculuğunu onun ifadesiyle öğrenelim:
“Öncelikle, güzel dokunuşlarıyla hayatımı şekillendiren, beni yüreklendiren hocalarım Hayri Özerpalet, Gül Özdoğan, Ayla Kahyalar ve Murat Kalaçlar’a ömrüm boyunca minnettar kalacağımı belirtmek isterim… Alevde cam yolculuğumaysa, Hocam Ömür Duruerk’le başladım. Yılda bir kez onun eğitim kampına gider yeni teknikler öğrenirim. Ömür Hocam hayatımın en güzel şansıdır, çünkü cam sanatını öğrenmek zorlu bir süreçtir.”
CAMIN SANATSAL YÖNÜYLE TANIŞMAK
“Camla ilk tanıştığımda şunu gördüm… Katı ve sıvı bir maden eritiyorsun, tek hamle şansın var şekillendirmek için. Her seferinde bu heyecanı yaşamak tam bana göre dedim… Alevde renkli cam çubuklarla çalışmak sihirli gibi. Bazı camları 1500-3000 derecede, bazılarını da 5000 derecede eritiyor, istediğim şekli veriyorum. Bu muhteşem bir olay. Camın büyüsü denilen bu işte. Cam kırılgan deniliyor. Her şey kırılgan, cama has bir şey değil bu.”
RENKLİ CAM ÇUBUKLAR
“Renkli cam çubuklar ve sınırsız hayal gücü… Alevde cam çalışabilmek için, camla alev arasındaki dostluğu kurmanız, camla bütünleşmeniz, çok pratik yapmanız gerekir. Bünyesinde çok farklılıklar içeren camlar var. 2016’dan bu yana alevde cam çalışıyorum.
Yıllardır füzyon da çalışıyorum. Füzyon, camı cama belirli bir ısıda kaynaştırma demek. Cam plakalar elmas dediğimiz aletle şekilli kesilir. Tiner, toz cam boyası, medyum üçlüsüyle harmanlanır. Sonra boyanıp fırınlanır.
Ben cam sanatçısı olarak bilinmesem de geleneksel çini seramik çalışmalarım çoktur. Cam, çini ve seramikle harmanladığım son çalışmalarımı yakın zamanda sanatseverlerle buluşturacağım.”
HEYECANSIZ SANAT OLMAZ
“Her masaya oturuşumda heyecanlanırım… Bir proje belirlerim. Camı eritmeye başlarken bulurum kendimi. Hele de farklı şeyler keşfedince, ne sırtım ağrımış ne gözüm, umurumda olmaz. Ben hiç denenmemişi yapmışım. Bundan güzel ne olabilir? İşte alevde camın büyüsü bu.
Her sanatçının, diğer sanat dallarındaki gibi bir stili vardır. Benim stilim olduğunu hocam ve cam ustaları söylüyor. Bu bana daha çok çalışma, üretme, öğretme isteği veriyor. Nasıl güzel bir his bilseniz!”
SERGİLER VE PROJELER
“Cam, çini seramik çalışmalarından oluşan karma sergilere katıldım. Kişisel sergilerde kendi stilimi objelere yansıtmaya çalıştım. Bugüne kadar 14 karma, 12 kişisel sergi düzenlendim. Çok sabırsız bir yapıya sahipken cam bana sabrı öğretti.
Açık Hava Müzesi’nde sergi açma olanağı buldum. Aynı yıl, Kazakistan Astana’da ülkemi sanat alanında temsil ettim… 2018’de, aynı zamanda bir müze olan Polonya Varşova Sarayı’nda cam yapmak için davet aldım. 2018 sonunda, Adana Müzesi Cam Atöyesi’ni kurarak çalışmalara başladım. Adana Müzesi’ni uluslararası platformlarda cam sanatımızla temsil etmeye başladım. Bu alanda güzel işler yaptık.
Adana Müzesi’nde çalışırken Yüreğir Belediyesi’ne geçtim. Sebebine gelince… Başkanımız Fatih Mehmet Kocaispir’in hayalleriyle hayalim bir. Bizzat kendisinin ilgilendiği uluslararası sanat platformlarına Adana’mızı taşımak için hazırlıklarımız tamam. Pandemi süreci sonrası start veriyoruz. Bu, hayatımda ayrı bir heyecan dalgası. Sevdiğim işi yapıyorum, bunun için bana para veriyorlar. Daha ne olsun?”