Can Yayınları’nın sahibi Can Öz: Türkiye’de dar gelirliler kitap alıyor

MİNEZ BAYÜLGEN

[email protected]

Türkiye’nin son yıllardaki en büyük sorunu -belirgin bir şekilde telaffuz edilmese de- ekonomik kriz. Dile getirmekten kaçınılan bu kriz, hemen her sektörü derinden etkiledi, etkiliyor. Can Yayınları’nın sahibi Can Öz ise kitap pazarında tam aksi bir durumun yaşandığını söylüyor.

“En çok, dar gelirliler kitap satın alıyor” diyen Öz, Diken’e, okurun Türkiye’nin sorunlarından uzaklaşarak huzuru nasıl aradığını anlattı…

Kitap okuru Türkiye ile dertli olmaktan bıktı’

Türkiye’de ‘sessiz’ bir ekonomik kriz yaşanıyor. Enflasyon ve işsizlik rakamlarında dünyayla kıyaslandığında rekorlar kırılıyor. Kişi başına gelir her geçen gün düşüyor. Halk yoksullaşırken, bu arada kitapçılar da sessiz sedasız kapanıyor. Siz ise kitap pazarının büyüdüğünü söylüyorsunuz. Bu nasıl mümkün oluyor?

Mümkün oluyor çünkü yayıncılar krizin çocuklarıdır. Dolayısıyla biz kriz olmasa da, krizdeymişiz gibi yaşarız.

Niye?

Türkiye’de ekonomik kriz olduğunda, bunun olacağını önceden hisseden, daralma yaşayan ve krizden sonra da en hızlı toparlanan sektör, yayın piyasasıdır. Ayrıca insanlar kriz olduğunda, daha az sokağa çıkıyor, evlerinde kitap okuyor, kitap satışları da artıyor. Mesela geçen yıl kitap piyasası büyüdü.

Ortalama bir kitabın fiyatı 17 lira. Asgari ücretin bin 300 lira olduğu düşünülürse bir kişi ancak üç saat çalışıp bir kitap satın alabiliyor. Türkiye’de kitabı kim alıyor?

Genelde dar gelirli kesim satın alıyor. Bu süreçte sadece kitap alımının şekli değişiyor. Okuyucu kitapçı yerine internetten indirimli kitapları alıp okuyor.

Zenginler kitap okumuyor mu peki?

Zenginler çok kitap satın almaz. Zaten gelir arttıkça kitap alımının arttığı yönünde bir veri de yok.

İnternet üzerinden kitap neredeyse yarı fiyatına satılıyor. Türkiye’de klasik kitapçılık bitiyor mu?

Bence bitiyor. Tüm dünyada kapanış rotasına girdi. Ama bu Türkiye’de daha hızlı. İnternetin pazar payı yüzde 27’lere vardı. Bu oran, Avrupa ortalamasının üzerinde.

Bu sorun geçenlerde Başbakan Davutoğlu’na kitapçılar tarafından iletildi. Fransa’da devletin, kitapçılara kapanmasınlar diye maddi destek verdiği ve internet üzerinden kitap satışına da sınırlamalar getirdiği anlatıldı. Davutoğlu ise ‘En sevdiğim şey kitapçı gezmek, biz de hemen kitapçılarımıza bu desteği verelim’ demiş. Böyle bir devlet desteği kitapçıları kapanmaktan kurtarır mı?

Çok rahatlatır hem de. Aslında kitapçılara verilebilecek en büyük destek, kitapçıların rakiplerinin raflarında korsan kitap satmasını engellemektir.

Kitapçılar korsan kitap mı satıyor?

Üç sene önce Adana’daydım. Çamlık Plaza’da, Kitapsan’ın kitabevi var. Ve karşısında korsan kitapçılar var. Korsan kitapçı vitrinine şunu yazmış: “Eğitime yüzde 100 destek, kitapta yüzde 70 indirim.” Peki ne oluyor? Müşteri Kitapsan’dan çıktığında ‘korsan’ satıcı müşteriye “Elinizdeki kitabı ne kadara aldınız, kazık yemişsiniz bizde daha ucuz, iade edin” diyor. Hükümet gerçekten istese bu korsan işini bir haftada bitirir.

Yılda kaç kitap basılıyor ?

2015’te edebiyat ve kültür kitapları toplam 49 bin basıldı. Bu rakam Avrupa ortalamasının çok üstünde. Çünkü bunların çoğu devlet desteğinde basılan din ve eğitim kitabı.

Siz, ‘Raflar aslında kitap okurlarının dertlerini yansıtıyor’ diyorsunuz. Kitapçılardaki raflara baktığınızda sizce Türkiyeli okurun en büyük derdi ne?

Valla benim gördüğüm, en büyük derdi; dertli olmaktan bıkmak. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri öncesine kadar Türkiye’de olan bitenle ilgili kitaplar çok daha fazla satıyordu. Özellikle siyasi, Ergenekon ve Kürt meseleleriyle ilgili kitaplar… Şimdiyse Türkiye’deki gündeme biraz daha teğet geçen kitaplara yönelim var. Benim buradan çıkardığım sonuç; insanların artık Türkiye ile ilgili düşünmek istemedikleri.

Yazının devamını okumak için tklayınız

Can Yayınları’nın sahibi Can Öz: Türkiye’de dar gelirliler kitap alıyor