“ALİ DOĞAN EKMEKÇİ’Yİ ANMA KONSER”
Tarih : 29.03.2019
Yer : Adana Büyükşehir Belediyesi Konser Salonu
Saat : 20:00
Şef : Orhan ŞALLIEL
Solist : Deniz AYDIN “keman”
Tayfun KARAKELLE “viyolonsel”
Program : Johannes BRAHMS / İkili Konçerto
Jakob Ludwig Felix Mendelssohn-Bartholdy/ Senfoni No: 1 Op: 11 Do Minör
Orhan Şallıel
1968 yılında Adana’da doğdu. İstanbul Mimar Sinan Devlet Konservatuarı’nda Fagot ve Kompozisyon’ dan diploma aldı. Daha sonra Hollanda ve Finlandiya’da Orkestra, Koro ve de Opera şefliği, bestecilik dallarında eğitimine devam etti ve üstün bir başarıyla diploma aldı. Finlandiya’da Kuhmo Oda Müziği festivalinin genel sanat yönetmenliği ve müdür yardımcılığını yaptı. Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yüzlerce opera, bale, senfonik konser ve TV programı yaptı. Kendi eserlerinin dünyada ilk çalınışlarını yöneterek (İmpressions Almanya 2001 The Winds from South, Finlandiya 2002, Two Castels of Bosphorus Polonya 2003) ülkemizi başarıyla temsil etmiştir. “Fetih Senfonisi” (2001 Mayıs), “Bursa Senfonisi” (2001 Ekim) adlı iki senfonisi “Çanakkale Şehitleri” (2001 Mart) adlı bir balesi ve de “Kuvayı Milliye” (2003 Ekim) adlı bir opera bestelemiş olan sanatçının, ayrıca çoksesli müziğin ülkemizde yaygınlaşması adına geliştirdiği birçok proje vardır. Uygarlıklar Beşiği Anadolu 2000 (Kültür Bakanlığı adına), Hoşgörü İmparatorluğu (2000), Art of Anatolia (2001), Colors of Turkey (2003) adlı projeler bunlardan bazılarıdır.
1988 yılında Ankara Devlet Konservatuarı’nda keman çalışmalarına başladı ve 1998 yılında bölüm birincisi olarak mezun oldu. Aynı yıl Anlara Devlet Opera ve Balesi’nin açmış olduğu sınavını kazanarak bu kurumun kadrolu sanatçısı oldu. 2000-2001 yılında Almanya’da Detmold Müzik Okulu’nun yüksek lisans sınavını ileri bir dereceden kazanarak Prof. Thomas Chistian’ın sınıfına kabul edildi. 2003 yılında bu okuldan en iyi derecelerden biri ile mezun oldu. Bu süre içerisinde orkestralar ile solo konserler yaptı ve yine bu orkestralarda başkemancı oldu. 2003 yılında Ankara Devlet Opera ve Balesi’ndeki görevine dönüş yapan sanatçı kurumun başkemancı yardımcılığı sınavını kazandı ve bu görevine halen devam etmektedir. Bu süre içerisinde birçok oda müziği konseri, resitaller ve Bursa Bölge Senfoni Orkestrası, Eskişehir Orkestrası ile solo konserler verdi.
1973 Yılında Sivas`ta doğdu. İlk müzik çalışmalarına babası ile başladı.1984 yılında H.Ü. Devlet Konservatuvarına girerek Nuray Eşen`in ve Doğan Cangal`ın viyolonsel öğrencileri oldu. 1995 yılında G.Ü.Fen Bilimleri Müzik Bölümü master sınavını kazandıktan sonra 1996 yılında da G.Ü.Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü viyolonsel öğretim görevlisi oldu. Halen öğretim görevlisi olarak öğrenci yetiştiren Tayfun Karakelle, 1997- 2003 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasında sözleşmeli sanatçı olarak çalıştı. Şu anda Başkent Üniversitesi “Orkestra Akademik Başkent” te viyolonsel üyesi olarak çalışmalarını sürdürmektedir. 2002 yılından beri Akdeniz Kuartetin viyolonselcisidir.
Johannes Brahms Doğum: 7 Mayıs 1833, Hamburg Ölüm: 3 Nisan 1897, Viyana
Alman besteci, piyanist ve orkestra şefi, 19. yüzyılın ikinci yarısının en önemli Alman romantik akım bestecilerindendir. Brahms piyano dersleri alarak müziğe yedi yaşında başladı. Besteciliğe olan yeteneğini genç yaşlarda göstermeye başladı, 1849’da yazdığı Sevilen Valsler üzerine Fantezi adlı yapıtı Piyanistler için çalınması hiç de kolay olmayan bir yapıttır. Brahms genç birisi olarak kendine özgü bir anlatım biçimi geliştirmişti; erken dönem yapıtlarını takma ad ile (G. W. Marcks, Karl Würth) yayınlatıyordu ve bunlara kendine göre yüksek opus numaraları veriyordu. Başlarda yalnızca piyano yapıtları veren Brahms orkestranın olanakları ve sınırları konusunda kendine henüz güvenmiyordu. Daha sonraki yıllarda da orkestra yazısı konusunda yakın çevresinin desteğine başvurmuştur. 1853 yılında, Reményi adı altında icra eden Macar kemancı Eduard Hoffman (1828-98) Brahms’ı Hannover‘de oturan dönemin büyük kemancısı Joseph Joachim ile tanıştırmıştır. Joachim’in Brahms’a önerisi, kendisini Weimar’da Saray Müzik Direktörü olan Franz Liszt‘ e tanıtması olmuştu. Liszt‘in Brahms’a sözü ise Breitkopf & HärtelYayınevi’ne yazdığı bir mektupta kendisinden söz etmesi olmuştu. Brahms bu durumdan pek bir beklenti çıkaramamış ve Joachim’e bir mektup yazarak kendisini sanat yaşamına sokmasını istemişti. Bunun üstüne Joachim Brahms’ı Düsseldorf‘ta oturan besteci Robert Schumann‘ la tanışmasını önermişti. Schumann, Müzik Yayınevi Breitkopf & Härtel‘in de Brahms’ı kabul etmesini dileyerek, yayınevinin Brahms’ın birkaç çalışmasını yayınlamasını istedi. Onun kişisel olarak bu konuya yüklenmesi yirmi yaşındaki Brahms’ı Almanya‘da sanki bir gecede ünlü birisi yapmıştı. Müzikle ilgilenen bir sürü kişi ondan bir şeyler dinlemek, yapıtlarını görmek, bu yeteneği daha çok tanımak istiyordu. Bu durum Brahms’ı ürkütmüştü. Schumann’a yazdığı mektuplarında korkularını dile getirmiş, kamu ölçütlerine göre yetersiz kalabileceğini belirtmişti. Kendini aşırı eleştirerek bunalıma girip birkaç çalışmasını yakıp yok etmişti. Brahms’ın yapıtları bütün Avrupa müzik geleneğini kapsar. Yalnızca Beethoven’la kalmayıp Johann Sebastian Bach, Georg Friedrich Händel ve Giovanni Pierluigi da Palestrina‘nın da Brahms müziğinde etkisi vardır. Müzik tarihsel çalışmaların sonucunda Brahms müziğini üç döneme ayırabiliriz: Birinci dönem „Ein Deutsches Requiem“ e kadar olan kısımdır. İkincisi; ikinci piyano konçertosuna kadar olan kısımdır. Üçüncüsü ise 3.Senfoni ile başlar. İlk dönem için romantik temel üzerine oturmuş denilebilir. İkinci dönem güçlü bir klasik vurgusudur. Üçüncü dönem için ise romantik ve klasik temelin kendi içinde erimesi diyebiliriz.
İkili Konçerto (keman ve viyolonsel için) Op: 102 La Minör
İlk performans : 18 Ekim 1887, Köln, Gürzenichsaal, Konser Topluluğu Orkestrası
Solistler : Joseph Joachim (keman)
Robert Hausmann (viyolonsel)
Aslında 5. Senfoni olarak hazırlanan malzemeyle düzenlenmiştir. Böylece konçerto grosso stilinin çağdaş “geç romantizm stilinde” senfonik bir uygulaması olarak ortaya çıkan İkili Konçerto, konser sahnelerinde, önceleri Brahms’ın diğer konçertoları kadar tutunamamıştır; buna neden olarak da, bir tek eser için iki virtüözün bulunmasının güçlüğü gösterilir. Kompozisyon, 1887’de; klasik enstrümantal olarak yazılmış tipik modeldeki üç bölümden oluşur.
- Allegretto
- Andante
- Vivace non troppo – poco meno Allegro – Tempo I
Birinci Bölüm (Allegretto)
4/4 lük ölçüde ve neşeli tempoda başlayan, diğer iki bölümden daha geniş düzenlenmiştir. Dört mezür süren orkestra girişi ana temayı hazırlar. Solo viyolonsel orkestranın son üç notasını tutarak kendi uzun resitalifini (özgür ritimli şarkı söyleme şekli) sunar. Bunu, tahta üfleme çalgıların Majör tonda sakin ve kibar biçimde yansıttıkları yan tema izledikten sona, solo keman girer ve diğer solo çalgı viyolonselle, eşliksiz bir diyalog duyulur. Orkestra daha sonra ilki tutkulu ve cüretkâr, ikincisi sıcak ve lirik olan birbirinin karşıtı iki temayı işler. İki solo çalgının tematik gelişime katılımı, tını zenginliği ve teknik parlaklığı da yaratır. Coda da ise lirik ikinci tema, yaylıların pizzicato eşliğinde flütle duyurulur ve bölüm solistlerin kavgacı figürlerle süsledikleri pasajlarla sona erer.
İkinci Bölüm (Andante)
Clara Schumann’ın “duygulu ve kalbe işleyen” olarak tanımladığı Andante, Brahms’ın en soylu ve hüzünlü ağır bölümlerinden biri olarak kabul edilir. İçten ve zarif bir kabullenişle bestecinin son liedlerini ve sonatlarını anımsatan bölüm, Re Majör tonda ve 3/4 lük ölçüde ağırca (Andante) tempodadır. Kornoların sinyali ve bunu cevaplandıran tahta üfleme çalgıların sunduğu soylu çağrı, solist ve orkestraya renkli ve pastoral bir romans sunma olanağını sağlar. İki solist bu ezgiyi oktavlı aralıklarla duyurur. Birden Fa Majör tona geçen orta bölümde tahta üfleme çalgılar seçkinleşir. Bölüm bu arada solistlerin ilginç triolelerle (üçlemelerle) süsledikleri modülasyonlarla gelişir. Ancak Brahms burada solist virtüözlüğünden kaçınmış, genellikle bölümün melodik yapısını kollamıştır. Baştaki korno çağrısının tekrarından sonra, ilk bölüm tekrarlanır ve bölüm, iki temayı sakin bir biçimde değerlendiren coda ile biter.
Üçüncü Bölüm (Vivace non troppo – poco meno Allegro–Tempo I)
2/4 lük ölçüde La minör tonda başlayan serbest biçimde örülmüş, virtüoz karakterde canlı bir rondodur. Burada Macar çigan unsurlarının etkisi de sezilir. Her iki önemli temayı da önce sunma görevi viyolonsele verilmiştir. Özellikle Macar aksanlı, eğlenceli ve biraz da şımarık gibi yansıyan tema her iki solo çalgı arasında elden ele geçer. Solistlerin çift seslerle duyurdukları ikinci tema ise daha soyludur. Orta bölümde iki karşıt fikir belirir: Noktalı ritimle enerjik ezgi ve yumuşak ve senkoplu melodi. Ana tema sona doğru sürekli değişen yapısıyla, uzun ve kesintisiz (legato) ya da kesik aksanlı (staccato) duyurularak gizemli bir hava yaratılır. Solistlere, gösterişe kaçmadan virtüozluklarını sunma olanağı sağlayan finalle eser, çekici ve parlak havada üç tutti (Orkestra üyelerinin tümü için kullanılan “Hep beraber” anlamındaki terim) vuruşla sona erer.
Jakob Ludwig Felix Mendelssohn-Bartholdy
(Doğum: 3 Şubat 1809, Hamburg, Almanya Ölüm: 4 Kasım 1847, Leipzig, Almanya)
Aristokrat bir ailenin dört çocuğundan üçüncüsü olarak Hamburg’da doğdu. İlk piano derslerini annesinden ve ablası Fanny’den aldı. Berlin’e taşındıktan sonra Ludwig Berger ile piyano, Carl Zelter ile teori ve kompozisyon çalıştı. Bu arada Mozart ve Bach’ın eserlerini çalışmak için ablası Fanny ile beraber Paris’e bir yolculuk yaptı. Bu bestecilerden, özellikle de Bach’tan, esinlenerek besteler yaptı. 1820’de ilk eserini besteleyen Felix, 12 yaşında iken Carl Zelter onu Alman şair Goethe ile tanışmak üzere Goethe’nin evine götürdü. Goethe’nin evinde Carl Maria von Weber ile tanıştı ve ona piyano dörtlüsünü seslendirdi. Henüz 13 yaşındayken “Do minör Senfoni” sini yaratmıştı. 16 yaşında, türünün ilk örneklerinden birisi olan “Yaylı Çalgılar için Mi diyez Majör Sekizlisini (Op. 20)” besteledi. 17 yaşındayken dahi çocuk olarak ünü yayıldı ve “Bir Yaz Gecesi Rüyası (Op.21) Uvertürü” seslendirildi. 1826-1829 yılları arasında ailesinin isteği üzerine Berlin Üniversitesi’nde öğrenim gören Mendelssohn, daha sonra meslek olarak müziği seçmeye karar vermiştir. Henüz 13 yaşındayken doğum günü hediyesi olarak Johann Sebastian Bach’ın “Matthaus Passionu” nun “Aziz Matta” notalarını isteyen ve bu eser üzerine çalışmalar yapan sanatçı, kendisini ileride “Bach’ı yeniden yaşama döndüren kişi” yapacak yola böylece girmişti. İskoçya’ya yaptığı geziden esinle “İskoç Senfonisi” ni bestelemeye başladı. Anne-babasının 25. evlilik yıldönümlerinde çalınmak üzere “Die Heimkehr aus der Fremde“ başlıklı şarkı dizisini de bu dönemde besteledi. Sanatçının gezileri 1832 yılının Nisan ayında yine Berlin’de sona erdi. 1833’de vokal eserlerini ve Avrupa turnesi sırasında gördüğü İtalya’nın canlılığı ve renklerinden esinlenerek “İtalyan Senfonisi ” ni besteledi. Birkaç yıl sonra ise “Leipziger Gewandhaus” orkestrasının yönetimini üstlendi ve Leipzig kentini Almanya’nın en önemli müzik merkezlerinden birisi haline getirdi. 1840 yılında Orta Avrupa’nın en tanınmış bestecisi haline gelen Mendelssohn, 1841’de Leipzig’de bir konservatuvar kurdu. 1847’de ablası Fanny’ nin ölüm haberi üzerine yaşama isteğini yitiren sanatçı, “Fa Minör 6. Yaylı Çalgılar Dörtlüsü” ve Fanny için “Requiem” besteledi. Aynı yıl bir beyin sarsıntısı geçirerek kısmi felç olan Mendelssohn, 4 Kasım 1847’de hayatını kaybetti ve ablası Fanny’ nin yanına gömüldü.
Senfoni No: 1 Op:11 Do Minör
Bestelendiği yıl : 31 Mart 1824
İlk Çalınışı : 14 Kasım 1824 Fanny Hensel’in Doğum Günü’nde özel konser
İlk Genel Çalınışı : 1 Şubat 1827 Leipzig, Gewandhaus Orkestrası
Şef : Johann Philipp Christian Schulz
Londra Prömiyeri : 25 Mayıs 1829
Şef : Jakob Ludwig Felix Mendelssohn-
Eser Kraliyet Filarmoni Derneği’ne ithaf edilmiştir.
Bölümler:
- Allegro di molto
- Andante
- Menuetto, Allegro molto – Trio
- Allegro con fuoco – Più stretto
Birinci Bölüm: (Allegro di molto)
Daha önceki senfonileri gibi, bu senfoni de açıkça Mozart’ın eserleri üzerine modellenmiştir. Bölüm enerjiktir. Melodik yapı kendi içinde ayırt edilmese de, ana temalar ustaca tanımlanmıştır. Bunu, ana temanın rahat ve önemli bir armoni uyumunda, sıcak bir pastoral his uyandıran önemli bir tema izler. Yavaşlayan ölçülerin zarafeti ve ana temanın arpejleri lirik ikinci temanın yolunu açar.
İkinci Bölüm: (Andante)
Yavaş hareket, bir Andante (yarı yavaş bir şekilde), senfoninin en olgun bölümüdür. Diğer bölümlerden daha harmonik olarak maceracı güzel ve şeffaf. Sonat formunun ve varyasyon tekniğinin bir birleşimidir, ritmik süreç, senkoplu bir dizi eşliğinde elde edilir. Muhtemelen, senfoninin en karakteristik bölümü..,
Üçüncü Bölüm: (Menuetto, Allegro molto – Trio)
Allegro molto olarak belirlenmiş ve 6/4 ölçüde bulunan Menuetto’dur. Do minör olarak ana tema, birinci bölümüne benzer bir şekle sahiptir Trio (üçlü bölüm), ilk başta arpejler artarak ve daha sonra azalan arpejlerin eşlik ettiği klarnet ve fagotlarda yavaş, düşünceli bir temayla karşıtlık sağlar.
Dördüncü Bölüm: (Allegro con fuoco – Più stretto)
Kemanlarda çılgınca bir ana temaya ve uzun bir pizzikato bölümüne sahip canlı bir sergilemeden sonra, gelişme katı bir fügle ilerler. Fugal pasajlar ve basit stretto, Do majör’ de senfoniyi muzaffer bir şekilde kapatan, güçlü kodaya nüfuz eder. Klarnet ve fagotlardaki ilk göze çarpan tema, önce arpejler artarak, sonra da arpejler düşerek eşlik eder.
Taşar ERKOL
adabul.com