ARKA KAPAK YAZISI
Suriye… Son on yıldır “komşu” niteminin zihnimizde çağrıştırdığı diğer sözcükler arasından hızla sıyrılıp gündelik konuşmalarımızın içinde daha fazla yer kaplamaya başlamış bir ülke ismi. “Suriyeli” ise Suriye’deki savaştan kaçan insanlarla gündelik etkileşimlerimizin artması dolayısıyla birkomşu ülkenin yurttaşlarını tanımlamaktan öte anlam kazandı.Sadece haberlerde yer almakla kalmayan bu isimleri, nitemleri, sosyal, siyasal, ekonomik, sosyolojik çerçevede neden daha çok kullanmak zorunda kaldığımız ise ne yazık ki, birçok kişi için hâlâ yeterince açıklığa kavuşamadı.
Yiğenoğlu, uzun yıllardır gazeteci olarak mesleğini yerine getirirken kendisine gazeteciliğin sorumlulukları konusunda oldukça basit ve olması gereken hedef koymuş bir isim. Söz konusu hedefini, bu kitabı yazma amacını kitabın “sunu”sundaki ilk cümlede şöyle önceliyor: “Öncelikle gazeteci, halkına karşı özgeci kimlik sahibi gazeteci olarak, yaşadığım kentte, ülkemde, komşu ülkelerde, dünyada olan biteni yakından izleyegeldim.”
Çetin Yiğenoğlu, bu konuda yılların getirdiği birikimle özgün donanıma sahip ender isimlerden biri olarak, bütün karmaşa içerisinde, Suriyelilerin de bakış açısını yansıtarak Suriye’nin savaş öncesi, savaş sonrası durumunu başarıyla anlatıyor.Suriye’nin yanı sıra Arap tarihini, 1. – 2. Paylaşım Savaşları sonrasında Ortadoğu’daki gelişmeleri de fırça darbeleriyle özetliyor.
Birazdan okuyup okumamaya karar vereceğiniz bu kitap, belki de ilk defa size Ricoeur’ün haber ve anlatı kavramlarının izinde “öteki”yi anlamak için fırsat sunuyor.
Linklerden kitabı temin edebilirsiniz
Çetin Yiğenoğlu Kimdir?
1948 yılında Adana’nın Kozan ilçesinde doğdu. İstanbul Gazetecilik Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1978 yılından sonra fiilen gazeteciliğe başladı; bir süre Milliyet ve Ekspres gazetelerinde çalıştıktan sonra Cumhuriyet’ e geçti. Birçok gazete ve dergide haber, röportaj, makale, siyasi-edebi-felsefi içerikli deneme yazıları yazdı. 1991-1995 yılları arasında iki dönem Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) başkanlığı yaptı. Aynı dönemde Basın Konseyi Yüksek Kurul üyeliği görevinde bulundu. ÇGC başkanlığı sırasında Türkiye’nin ilk ve tek Basın Özgürlüğü Anıtı (1991) Adana’da kuruldu. Türkiye’nin ilk bağımsız Basın Kurultayı (Yerel Basın Kurultayı-1992) Adana’da düzenlendi. 1999-2000-2001 yıllarında düzenlenen Adana Sanat Günleri ile Mayıs 2007-Mayıs 2008 tarihlerinde düzenlenen geleneksel Uluslararası Çukurova Sanat Günleri etkinliklerinin genel koordinatörlüğünü yürüttü. Basın Konseyi Onursal üyesi olan Yiğenoğlu, TYS (Türkiye Yazarlar Sendikası), BESAM (Bilim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) ve PEN Yazarlar Derneği’nin Çukurova temsilciliğini yaptı. 1980’de Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti’nin ‘haber’ dalında ‘yılın gazetecisi’, 1986’da yine ÇGC’nin ‘röportaj’ dalında ‘yılın gazetecisi’ ödülünü aldı. 1995’te de Haldun Taner Öykü Ödülü’nde Kartal Yuvası adlı dosyasıyla ‘ikincilik’ ödülünün sahibi oldu. Röportaj, inceleme, anı, öykü, roman türlerinde 12 kitaba imza attı. Cumhuriyet gazetesi Adana Temsilcisi Yiğenoğlu, halen TYS ve BESAM temsilciliklerini de yürütüyor. Yiğenoğlu, evli ve iki çocuk babasıdır.