Sanki daha dünmüş gibi.
Ramazanın son haftasında temizlikler yapılıp bitirilmiş, perdeler yıkanmış, danteller kolalanmış, her yer adeta sabun kokuyor.
Büfedeki en ince porselenden fincan takımı ve kristal şekerlik çıkarılmış, çay tepsisi parlatılmış, kolonya şişesi doldurulup, masanın üzerine konulmuş, yine bir bayram bekleniyor.
Baklavalar arife sabahında açılmış, dolabın üzerinde ertesi günü bekliyor. El değirmeninde çekirdek kahveler çekilmiş, mutfaktan nefis bir kahve kokusu yayılıyor.
Aynı akşam ailenin ileri gelenleri toplanmış, son iftarlar yapılıyor. Çay demini almış, havada yaz akşamlarının uçuşan çiçek kokusu, gramofondan, Arife gününde, bayram ayında türküsü dinleniyor.
Sabah giyecekleri bayramlıkları düşünen çocukların gözleri mahmurlaşmış, salonun bir köşesindeki koltuk, en tatlı rüyalarının başlangıcı oluyor. Birlikte kaç bayram geçirileceğinden habersiz, hayaller kurulmuş, huzurlu bir uykuya dalınıyor.
Erkenden kalkılmış o sabahlarda gün, şükürle karşılanıyor. Ekmekler kızartılmış, en temiz kıyafetler giyinilmiş, namaza giden erkekler dönmüş, küçükler, büyüklerin ellerinden, büyükler, küçüklerin gözlerinden öpüyor.
Yazının devamını okumak için tıklayın