Duran Aydın.
Cüneyt Arkın’ı hiç sevmemiştim! Çünkü henüz ilkokulda bile “Cüneytçiler” sağcı, benim de aralarında olduğum “Yılmazcılar” solcuydu.
Meğer ne büyük bir yanılgı yaşamışım bir ömür. Ne de severmiş Yılmaz Güney’i. Biliyorum, okuyamayacak bunları; ama ondan özür diliyorum!
Cüneyt Arkın anlatıyor:
Yılmaz müthiş bir insandı. Bazen bana gelirdi, oturup içerdik. Anadolu geleneklerine göre saygı icabı kadehi alttan tokuşturmak gerekir. Kim daha alttan vurursa karşısındakine o kadar saygı duyuyor demektir. Sen daha alttan vuracaksın, ben daha alttan vuracağım derken bir gün baktım Yılmaz evin bodrumuna inmiş. Oradan aşağısı yok ya (gülüyor)…
Öylesine güzel dostluğumuz vardı ki… 12 Mart döneminde Altın Koza Film Festivali’nde Yılmaz’ın hak ettiği ödülü siyasi nedenlerle ona değil bana verdiler. Ben de reddettim tabii.
– Yılmaz Güney’in tavrı ne oldu?
“Ağam helal olsun, içkiler benden!”