Kuzey Batısında Niğde, Kuzey Doğusunda Kayseri ve Güneyinde Adana ile çevrili Orta Torosların belki de en ihtişamlı zirvelerinden biridir Demirkazık. Aladağların bu bölgesi bitki örtüsü (bitki örtüsü Alpine’dir) ve hayvan çeşitleri bakımından zengin bir çeşitliliğe sahiptir, bu nedenle dağın 54.524 hektarlık bir bölümü 1995 yılında Milli park ilan edilmiştir. Demirkazık bölgesinin bölge turizmine katkı sağlayan yerleşim birimleri olan Demirkazık ve kuzeydoğusundaki Çukurbağ mahalleleridir (köy).
Demirkazık mahallesinde Gençlik Ve Spor İl Müdürlüğü tarafından işletilen 100 yataklı bir dağ evi haricinde Çukurbağ mevkindede birçok pansiyon ve bungalow hizmet vermektedir. Dağcılar ve trakingciler için bir çok vadi ve zirve bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla Kızılkaya (3771 m) Demirkazık (3756 m), Kaldı (3734 m), Emler (3723 m), Eznevit (3560 m), Karasay (3550 m), Direktaş (3470 m), Küçük Demirkazık (3425 m), Güzeller (3461 m) ve Alaca (3588 m) dir. Vadiler Emli vadisi, Karayalak vadisi, Cımbar vadisi, Narpuz vadisini sıralayabiliriz.
Orta Torosların bu eşsiz bölgesini keşfetmek için yürüyüş gurubumuzla 21 Temmuz Cumartesi saat 15,30 da yola çıktık. Yaklaşık 4 saat süren eğlenceli sohbet dolu bir yolculuktan sonra varış yerimiz olan Aladağların eteğinde ki Çukurbağ mahallesindeki Aladağlar Camping’e vardık.
Bizleri işletmenin sahibi ve rehberimiz Recep İnce ve eşi karşıladı. Tanışma faslı ve güzel bir keyif kahvesinden sonra odalarımıza çekilerek akşam yemeği için hazırlandık. Akşamın lacivert serinliğinde yıldızlar yavaş yavaş kendini gösterirken önümüzde Demirkazık’ın silueti, görülmeye değer bir güzellik sergiliyordu.
Bizler o muhteşem ortamda hazırlanmış akşam yemeğimizi yerken gezi arkadaşımız Tarık Zafer’in mini saksafon konseri geceye ayrı bir güzellik kattı. Müzik eşliğinde yudumlanan içkiler dost sohbeti ve Aladağların eşsiz silueti gecemizin arka fonunu oluşturuyordu. Ne yazık ki akşamı çok daha fazla yaşamak istememize rağmen rakım farkı ve sabah ki zorlu yürüyüşümüzü düşünerek odalarımıza çekildik.
22 Temmuz sabahı özenle hazırlanmış kahvaltımızı yaptıktan sonra heyecanla arazi araçlarımıza bindik. 1950 mt. yüksekliğindeki Sokullu pınar kamp alanını solumuzda bırakarak kuş gözlemcilerinin ve fotoğrafçılarının durak yeri olan 2350 metredeki Arpalık yaylasına vardık. Araçlarımızı burada bıraktıktan sonra yürüyüş parkurumuz olan Cımbar boğazına girerek Demirkazık’ın kuzeydoğusundan hedefimiz olan 2950 metrede ki Dipsiz Göle doğru ilerlemeye başladık.
Yürüyüşümüz yaklaşık 3.5 saat sürdü. Yol boyunca gördüğümüz bölgenin yaban yaşamı ve endemik bitkileri yolun zorluğunu biraz olsun hafifletiyordu.
Yazının devamını okumak için tıklayın