‘DÖNGÜ’

MANTIK TERİMİ OLARAK

DÖNGÜ;Bir önermeyi,ikinci bir önermeyle,onu da dönüp birincisiyle tanımlamaya kalkışmanın yolu.

KISIR DÖNGÜ;Aynı olumsuz sonucu veren, çözüm  getirmeyen durumların tekrarlanması,sürdürülmesi olarak tanımlanır.

 

 “yirmi sene hep aynı renkler içinde dönüp dolaştık.”BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU.

 

Uygarlık Tarihine baktığımızda bilimsel ve teknolojik gelişmelerin katkılarına rağmen ne kadar” MUTLU BİR İNSANLIK TARİHİ ”      yazabilmiştir insanlık.

Tarım devrimiyle başlayan öykü, sanayi ve endüstri devrimlerinlerinin evrelerinden dijital devrime  uzanır.

Artı değer yaratmasıyla birlikte yaşam değişir, sınıflar oluşur, sosyal ve cinsel eşitsizlikler,kölelik  despotizm, hastalıklar ve pek çok yeni sorunlarla tanışır insan.

Toplayıcılık ve avcılıkla geçen dönemde birlikte çalışan, elde edileni birlikte tüketen,paylaşan,dayanışma içinde olan insan  ,tarım yapmaya başlanmasıyla birlikte bu düzeni bozar,ilk sınırlar çizilir ve “BENİM” “SENİN”kavramlarıyla tanışır.

Tanrılar çıkar ortaya ve onların yeryüzündeki elçileri,temsilcileri……….

Tanrının emirleri,buyrukları bu elçiler tarafından iletilir insanlara ve uymaları istenir,uymayana verilen cezalar büyüktür.

Her toplum,kendi yaradılış öyküsünü,tapınma biçimini,yaşam koşullarını ,vs belirlerler Mitlerle,Dinin buyruklarıyla ,Kanunlarla…….

Önce özgürlüğünü kaybeder,eşitlik bozulur,paylaşım unutulur, adalet güçlüden yana olur.İnsanlık sessiz kalmaz bu duruma  başkaldırının,devrimlerin,isyanların,karşı duruşların da anlatıldığı mitler,öyküler,destanlar yazar.

Adem ve Havva’nın yaratılış  öyküsünde , önce Adem var olur,kaburgasından Havva yaratılır.Oysa Elmayı yemek ve yasağa karşı gelmek Havvanın başarısıdır. İlk başkaldırandır,düzene karşı koyandır Havva.

BabilYaratılış Mit’i ENUMA ELISH evreni yöneten ana tanrıça AimaTiamat’a karşı erkek tanrıların ayaklanışını  anlatır.

BU gün de devam eder başkaldırmalar,hak aramalar…..

Savaşlar,barışlar,egemenler,kullar,keşifler,icatlar,ezenler ,ezilenler,sömürenler,sömürülenler,başkaldıranlar,devrim yapanlar,grevler,lokavtlar ,, vs…oluşturur öyküyü,döngü sürüp gider.

Her şey zıttıyla var olur yaşam sahnesinde. İnsanlık ilerler ama nereye doğru?Bu ilerlemede ne değişir?…  İnsanlık doğru yönde mi gitmekte?

Doğada insan,hayvan,bitki her canlının var oluş nedeni vardır ve her biri yaşam zincirinin bir halkasıdır,olmazsa olmazıdır.

“DESEM Kİ “DÜNYA HEPİMİZİN EVİDİR”.Hep birlikte oluştururuz “HAYAT AĞACINI”.SEN,BEN değil “BİZ”olmak zorundayız.”Gelecek”bizim elimizde şekillenir,”İNSANOĞLU” değil “İNSAN” olmak önemli olan. Kendimizi yenebildiğimiz,  eşit,özgür,kardeşçe yaşamayı hedeflediğimiz ve bu hedefi unutmadığımız ,sürece “BÜTÜN HAYAT ALMAK İLE VERMEK ÜZERİNE ÇATIŞMA” olmaktan çıkacaktır, bu “DÖNGÜ”bozulacaktır.

 

6/12/2017

ASUMAN BARKA SEVDİNLİ