12 Eylül 1980 askeri darbesiyle birlikte Türkiye’deki entelektüel düşünce keskin bir zorbalıkla karşı karşıya kaldı. İşçi sınıfının mücadele alanları antidemokratik yöntemlerle yok edildi. Bu atmosfer dönemin sanatına ve düşünme biçimine de sirayet etti.
Kuşkusuz, 80 sonrasının en dikkat çeken yazarlarının başında Latife Tekin geliyor. Yaşadığı coğrafyayla, içinde bulunduğu sınıfla hem politik hem de sanat alanında birlikte yürüyen Latif Tekin, kendine has okurunu oluşturdu. Bugüne dek kaleme aldığı romanlarda ezen-ezilen çelişkisi ekseninde anlatısını şekillendiren Tekin, 9 yıl aradan sonra, bir yazar jesti yaparak, Sürüklenme ve Manves City adını taşıyan iki romanla birlikte okur karşısına çıktı. Pınar Öğünç, Emek Erez, Adalet Çavdar ve Doç.Dr. Fatma Zehra Fidan, Manves City ve Sürüklenme özelinde Latife Tekin’in edebi derdini ve zamanının edebiyatla ilişkisini kaleme aldılar. Bunun yanı sıra Duvar Kitap’a konuşan Latife Tekin, sınıf çelişkisinin edebiyata ve toplumsal yapı üzerindeki etkilerine değindi.
Soner Sert, İmge Kitabevi Yayınları “Çağdaş Tiyatro Kitaplığı” yayın yönetmeni Ayberk Erkay ile sohbet etti. Erkay “Son dönemde, Batı edebiyatında, özellikle dramatik yazında şiddet, belki de hiç olmadığı kadar işlenir oldu. Hemen her coğrafyada, oyun yazarlarının genel anlamda yapmış bulundukları ve görebildiğim kadarıyla yapmayı sürdürdükleri bir tercih bu. Dolayısıyla onların bu tercihi, tiyatronun bugününe şekil veriyor ve kaçınılmaz olarak beni de bu tercihi yapmaya, yani onların bu tercihine aracı olmaya bir anlamda mecbur bırakıyor” dedi. Ayşen Işık’ın Sel Yayınları’ndan çıkan ilk öykü kitabı Kör Dövüşü, hayatın içinde duruşu, kısa ve öz öyküleri ile adeta birer fotoğraf karesi netliğinde. Kör Dövüşü’nü okumak, tanıdık bir fotoğraf albümünü karıştırmak gibi… Nida Dinçtürk’ün kalemiyle Duvar Kitap sayfalarında… Seçil Büker ve Adnan Saraçoğlu bu sayımızda yazılarıyla katkıda bulunan diğer isimler oldu. Marifet iltifata tabidir. İyi okumalar!