Toprağıyla, suyuyla… Avuç avuç okşanası, yudum yudum içilesi bir dokuyla örülür durur bu memleketin dünü, bugünü, yarını. Bazen bir denizin saklı yosunuyla, bazen de bir dağın taşları delen otuyla yeşillenir, soluklanır ülkemizin her yüreği.
Evrenin bereketi cömertçe dökülür gökyüzünden yerküreye… Dört mevsimin tutarlı gücü varsılca dağılır coğrafyamıza. Bazen de onarılmayı bekleyen yıkımlarla sancılanır toprağımız, taşımız, bahçemiz.
Sanatçı, sanatını diyar diyar dolaştırır doğada. İşte o vakit, yedi bölgemizin yedi rengi küresel bir resimde toplanıp sunulur insanlığa.
…
Ergün Karadağ…1970 yılında gelmiş dünyaya. Memur olan babasının tayinlerinden dolayı, Anadolu’nun birçok ilköğretim okulunda öğrenim görmüş. Bu nedenle, çocukluk çağında çeşitli yöresel kültürleri tanıma fırsatı bulmuş. Ardından, Eskişehir Tıp Fakültesi’ndeki eğitimini tamamlayıp hekim olmuş. Bu alandaki ilk görevine Kütahya’da başlamış. Ardından, Şanlıurfa’da sanat ve mesleki hayatına devam etmiş.
BAŞLANGIÇ VE SONRASI…
Fotoğraf sanatına olan merakı,1990 yılında başlamış Ergün Karadağ’ın… İlk ürünlerini alaylı olarak vermiş bu dalda. 2 yıl kadar devam eden bir serüvenin ardından, Eskişehir Güzel Sanatlar Galerisi’nin açtığı kurslara katılmış. Sonrasında, fotoğraf konusunda okuyarak ve ders veren hocaların çalışmalarına katılarak geliştirip yetkinleştirmiş kendini.
Pakistan’da yaşanan bir depremde, Bölge’ye gönüllü hekim olarak gitmiş yıllar önce. Gördüğü yıkımı sanatsal nitelikte derleyip belgesele dönüştürmüş. Toplumsal ağırlıklı ürünlere, o süreçten sonra daha fazla ağırlık vermiş. Anadolu Halleri, Güneydoğu’nun Kültürel Halleri, Madenciler, Suriye Göçü, Kobani’den Göç başlıklı çalışmalarının yanı sıra yıkılmış Kobani’yi yansıtan karelere imza atmış.
YANSIMALAR
Sanatına olan yaklaşımlarını şu sözleriyle dile getiriyor fotoğrafçımız:
“Fotoğraf hep bir yansıma olarak kaldı bende… Hayatın bir anını veya doğanın bir kesitini yansıtabilmek adına bu sevda başladı. Bir kanıt, bir belge sonunda sunulan görseldi. Görmekle bakmanın farklılığı adına, o anı sonsuzlaştırmak çabasıyla gelişti. Belki farkına varamadığımız bir acının, duygunun, kültürün varlığı sunulması gereken bir olaydı.”
Ergün Karadağ İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği, SSS Sille Sanat Sarayı ve Şanlıurfa Fotoğraf Sanatçıları Derneği üyesi olarak sürdürüyor çalışmalarını… Bu bağlamda kişisel sergiler açıp karma etkinliklere katılıyor. Ve karelemek tutkusuyla, gidip görebileceği diyarlarla ilgili yeni projeler hazırlıyor.
…
Görme yetilerinin izin verdiğince, herkes bakar bir şeylere… Yüreğimizin gözünü açabildiğimiz ölçüde aralanır dünyaların kapısı bizlere. Bazen birimizin duyguları ufalanırken karanlıkta, büyür diğerimizin gönlü aydınlıkta.