Esas konumuz MÜZİK bu hafta – Mine Liman

Tahribad-ı İsyan

Halil Altındere

Kenan Doğulu

Murat Çekem

Funda Oral

Ceza

Belki bu isimleri duydunuz, belki birkaçını biliyorsunuz. Ama bu isimler neden ve nasıl bir araya geldi? Esas konumuz MÜZİK bu hafta. Kızımın bana anlattıklarından öğrendiklerim. Gerisi merakla araştırdıklarım.

 

Türkçe Rap’ in doğduğu yer neresi biliyor musunuz?

Berlin…

Orada yaşayan Türkler, hiç bir kültüre tam ait olamamanın verdiği bir acıyla başlıyorlar Rap’ e.

Peki Rap’ i temsil eden dans figürleri nasıl ortaya çıkıyor?

O sırada Berlin’ de, duvardan ötürü bir sürü Amerikalı asker var. Onların breakdance ve hiphopıyla, kendi öz Türk müziğini birleştiriyorlar. Ve bir kaygı güdüyorlar. Rap harekettir ve de politiktir. Ceza’ nın Suspus şarkısında belirttiği motto bu.

Daha sonra Berlin’den İstanbul’ a taşınıyor bu rap furyası, Türkler iyice benimsiyor. Daha sonra işin içine geçinme kaygıları girince Rap artık daha pazarlanabilir, ticari bir müzik tarzına geçiyor. Bu her şarkının içinde olan Rapler aslında Rap’ın gerçek kimliğini yansıtmıyor.

 

Tahribad-ı İsyan Kim?

Tahribad-ı İsyan 2008’de Sulukule’de iki lise arkadaşı, Slang ve Zen-G tarafından kuruluyor. 2009’da onlara mahalleden VZ. katılıyor. İlk şarkılarını Sulukule kentsel dönüşüm projesini protesto amaçlı yazmaya başlıyorlar. Evlerinden atılmak, başka semtlere sürülmek istemeyen, orada huzur içinde yaşayan Türk, Roman, Kürt ailelerinin sesi oluyorlar.

 

Daha sonra, Sulukule Platformu üyelerinden Funda Oral tarafından kurulan Sulukule Çocuk Atölyesi’nde dans, şarkı yazma ve tiyatro eğitimi alıyorlar.

 

Kuruldukları ilk günden beri tek amaçları Sulukule propagandası yapmak. Kent eleştirisi, hükümet eleştirisi herşey var şarkılarında. Orada yıllardır hatta yüzyıllardır huzur içinde yaşayan bir kültürün yıkılışına isyan ediyorlar.

 

Bizim  belki adını hiç duymadığımız bu gençler hakkında, Halil Altındere 2013’ te bir belgesel çekiyor adı “Wonderland” (harikalar diyarı) ve dünyaca ünlü The Museum of Modern Art(MoMA) tarafından kalıcı sergiye hak kazanıyorlar. (“Ghetto Machines” adlı video)

 

Eğer siz de bunları benim gibi ilk defa duyduysanız, dinleyin ve izleyin. O gençlerin isyanlarını, nasıl müzikle (şiddet içermeden) anlatabildiklerini, başarılarını görün. Gülümseyin, takdir edin.

 

İçinizde sanatın ve sevginin ışığı ile,

İYİ BAYRAMLAR TÜRKİYE……