Esin perisi Eylül’de geldi – Kudret Sönmez

Muse… Henüz dillere pelesenk edilmemiş, sanat camiasının güncel ifadelerinde yalın haliyle seyrek olarak kullandığı kavramsal bir kelimedir. Geçmişini deşersek, Yunan mitolojisine kadar iner, bazı tanrıçaların bu isimle taçlandırıldığını öğreniriz. Aynı zamanda tarihi kalıntılara, eserlere mekân olan “müze” adının aslının astarının “muse”lere dayandığını görürüz. Mesela, bir Avrupa kültür turuna katılıp da “museum”ları görmeden memleketine dönen turist yoktur sanırım.

Gelin biz bu bilginin köken kapısını şimdilik kilitleyelim… Lafı daha fazla evirip çevirmeden, sanatçıların duygu ve düşüncelerine hayalet gibi karışan “muse”nin, Türkçemizde “esin (ilham) perisi” olarak karşılık bulduğunu belirtelim. Ve konuya noktayı koyarken bütün sanatçı dostlarımızın “muse”lerine hayırlı esintiler dileyelim.

***

Muzaffer (Özge) Eren… 1977 yılında Kahramanmaraş’ta gelmiş dünyaya. Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim – İş Öğretmenliği Bölümü Heykel Ana Sanat Dalı’nda aldığı eğitimin ardından, 2004’te mezun olmuş.  Halen Tepebağ Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde görev yapmakta olan Eren, Adana Ressamlar Derneği’nin sevilen üyeleri arasında yer edinmiş. İlk kişisel sergisini yaklaşık 5 yıl önce, o zamanlar AÇS Sanat Galerisi adı altında işlevini sürdüren, şimdiyse ARD Kaman Sanat Galerisi olarak Adana’ya hizmet eden mekânda açmış. Yanı sıra, birçok karma etkinliğe katılarak tablolarını, heykellerini sanat meraklılarına sunma imkânı bulmuş.

SANAT DEVAM EDİYOR

Geleceğe, duygularının tükenmez enerjisi sayesinde coşkuyla bakan Muzaffer (Özge) Eren, konuya dair düşüncelerini şu sözlerle dile getiriyor:

“Bugüne kadar yağlıboya, heykel çalışmalarımla var olmaya gayret ettim… Geçmişte, sanat çalışmalarıma uzunca süre ara verdim. Bu tatsız molada, içimdeki ilham perisinin küstüğünü hissettim.

Yaz mevsiminin bitimi ve Eylül’ün gelişiyle, ata yadigârı sandıkları havalandırır gibi, tozlanmış resim dosyalarımı kapandıkları yerden çıkardım. Bu süreçte, desen çalışmalarım bana; ‘kalk ve üret’ der gibi seslendi. Böylece, bir kez daha canlanan ilham perimden güç alarak kalktım, bütün sanatsal enerjimi kullanılır hale getirdim. Şimdi düşünüyorum; ellerim resim çizmem, gözlerim derinlere bakıp görmem için yaratılmış. Eğer, bu görkemli dünyanın küçücük bir parçasını bile güzelleştirebiliyorsam ne mutlu bana!.. Yıllara inat, biriken tüm sanatsal düşlerimi tek tek canlandıracağıma olan inancımla yeniliklere ve sanata merhaba diyorum!”

Eren, genç veya yaşlı demeden herkesin aynı kapıdan girip hayata değişik pencerelerden bakabileceği bir atölye kurmayı hedefliyor… Yanı sıra, sanatını özgürce kucaklarken özgün esintilere yakalanacağına inanıyor.