Güvenli ve bize ait olan şey, o pek kıymetli mahremiyetimizin mekânı ise evimiz. İnşaat tutkumuzun bir sebebi de bu. Fakat evi uzun zamandır hiç bu kadar yoğun ve çok amaçlı kullanmamıştık.
Arkadaşım mutfağını yenileyecekmiş. Kapıda durup hepimiz parlak fikirlerimizi sıralamaya başladık. Biz Türkiye insanlarının küçücük bir inşaat karşısında bile kapıldığımız heyecanın bir anlık dışavurumuydu yaşadığımız. Şu derin toplumsal fay hattına rağmen sanıyorum hâlâ hepimizi birleştiren en temel şey inşaat.
Pandemide ofisleri terk edip evlere kapanmamızın birinci yılı dolmak üzere. Bizi kurtaracak aşı kampanyaları başladı ama şunu anladık ki eski hayatımıza dönmemize daha var. En azından 2022’den önce bu düzen fazla değişmeyecek.
İnsanlık bundan önce daha da büyük badireler atlattı. Dolayısıyla bu salgın nedeniyle her şeyin geri dönülmez bir şekilde değişeceğini düşünmüyorum. Fakat mutlaka kalıcı etkiler bırakacak. Özellikle çalışma hayatı ve kamusal-özel mekanlarla ilişkimiz bakımından böyle olacak.
Yazının devamını okumak için tıklayın