Fotoğraf masa başında üretilmez, aradığınız konuların peşine düşmelisiniz. Ben de fotoğraf birikimlerimi arttırmak ve de paylaşmak için farklı coğrafyalara gitmeyi vazife saydım. Çünkü belgesel ağırlıklı insan, kültür, doğa, tarih gibi ilgi çeken konular ile içinde bulunduğum çağın görsel tarihini yazma misyonunu üstlendim.
Önce Türkiye’m olmak üzere farklı coğrafyaları parselledim durdum .Bazen gezi merakım, bazen fotoğraf sevdam beni aldı götürdü o diyarlara. Dünya, doğası, kültürü ve tarihi ile harika armağanlar sunuyor insanlığa. Bazıları çimdik çimdik olsa da homojen olan ülkelerde var. Bunların başında ülkem Türkiyem gelir. İsteyene doğa, isteyene kültür, tarih, isteyene deniz, güneş, kum. Daha ne olsun ki. Bunların tümü benim ülkemde mevcut. Gidip gördüğüm ülkeler arasında Kamboçya ve Vietnam da var tabi. Oraya beni cezp eden nedenlerin başında Vietnam gelir. Çünkü koskoca Amerika’yı ülkesinden kovalayan bu kocaman yürekli insanları tanımak istedim. Kahramanlıklarını gözlerimle görünce onları daha da alkışlamak geldi içimden. Yer altına köstebek gibi kazdıkları tüneller insan hayallerini aşıp üstesinden gelmeleri saygı uyandırdı bende. Ayrıca Halong Körfezi bilinen doğa harikası bölge, masalsı intibalar bahşediyor insana. Denizin içinde binlerce diyebileceğim ulu dikit kayalar adeta oralara dikilmiş bitkiler gibi insanı büyülüyor.
Yazının devamını okumak için tıklayın