Güneşin dokunduğu sıcak tuvaller – Kudret Sönmez

Ilığı çoğuldur Çukurova’nın, sıcağı tekildir ama koca bir mevsimi yakar. Kül yutmaz közler güneşin gözleri olur yılın birkaç ayında; gördüğünü eritip suyunu çıkartır. Merhameti yoktur sarı yuvarlağın…

Fakat, bu varsıl toprakların soğuğu saygılıdır, densizliği görülmemiştir; donmadan, dondurmadan geçiştirir havanın zemheri teşebbüslerini… Tazecik fışkıran bahar çiçekleri, bir hüzün mevsiminin en melankolik noktasında sararıp kurur… Dünyanın döngüsü her ne kadar dörde bölse de yılı, Çukurova’da beşinci bir mevsim tuvallerde türer ve en haylaz renkleriyle usul usul bekler resmedilecek hayalleri.

***

Sanırım, Özden Çankaya için Amasya doğumlu bir Çukurovalı diyebiliriz… Çocuk Gelişimi’ne dair eğitim aldığı süreçte düğümlenmiş resim sanatına. Ve o günden bugüne geçen 22 yıl boyunca tek bir düğmesini bile çözmemiş renklerin, çizgilerin. Yine çocuklar için ürettiği resimli hikâye kitapları, onu atölye ortamlarında çalışmaya özendirmiş. Farklı mekânlardaki hocalardan resim sanatının inceliklerini öğrenirken, diğer yandan sanatın terapi gücünü incelemiş.

ZOR FAKAT GÜZEL YILLAR

Böylesi durumları en iyi anlatanlar, o ortamlarda nefes alanlardır diye düşünüyor ve sözü Ressam Özden Çankaya’ya bırakıyorum hemen:

“Zor günlerimde, resim sanatının iyileştirici gücünü değerlendirerek ona sımsıkı sarıldım… Çoğunluğu yağlıboya, 100’ün üzerinde tablo yaptım. Bu bağlamda, tamamen duygularımı yansıtan konuları seçtim. Bazen röprodüksiyon, bazen de doğadan aldığım ve bir hikâye kurguladığım çalışmalarımla, hem kişisel hem de karma sergiler açtım.

8 yıldır My Akademi Sanat Merkezi’nde, hem çocuklar hem de yetişkinler için resim eğitmenliği yapmaktayım. Birikimim ve resim sanatına olan tutkumla, duygu ve gerçeklik içerisinde çok güzel çalışmalar oluşturmaktayız.”

RESİM VE ÇOCUKLAR

“Resim sanatının özgürlük, yaratıcılık ve ifade gücüyle çocuklar üzerinde inanılmaz etkisi olduğunu gözlemlemekteyim… İki yıldır yaşadığımız Pandemi döneminde, içine kapanıp korku ve endişe hisseden çocuklarımızın resim sanatıyla bu duygulardan uzaklaştıklarına inanıyorum.

Çocuklar burada bütün resim tekniklerini öğrenmekte, en çok da suluboya ve tuval üzerine akrilik çalışmaktan keyif almaktalar. Geçtiğimiz aylarda yaptıkları resimleri bir kafede sergileme fırsatımız oldu. İlk defa böyle bir deneyim yaşamış olmaları onları çok mutlu etti.

 Benim için yaşam şekline dönüşen resim sevdası,  çalıştığım kurumda açtığımız dönemlik yaz okuluyla devam etmekte… Eylül ayında yetişkin hobi kursları, Adana Bilim ve Sanat Merkezi (ADANA BİLSEM) hazırlık kursları ve çocuklar için resim kurslarıyla devam edecek olması en büyük mutluluk kaynağımdır.

Resim istenilirse öğrenilen, geliştirilebilen bir sanat yolculuğudur. İsteyen herkes bu yolculuğa katılabilir. Sanatın olmadığı bir toplum her zaman eksiktir, gelişemez.”