Gündemi oldukça yoğun, havası kararsız, yine nasıl geçtiğini anlayamadığımız bir yazın son uzun tatiline bu hafta sonu çıkıyoruz. Elbette bir tatili kitapsız da düşünenlerin olduğunu biliyoruz ama biz kitapsız düşünmek istemeyenlere sesleniyoruz. Yanına henüz hangi kitapları alacağına karar veremeyenlere bizden naçizane öneriler. İyi tatiller…
Hoşbeş
John Berger’in kaleme aldığı denemelerden ve ara ara yer alan çizimlerinden oluşan Hoşbeş, tüm zamanlar için önerilebilecek kitaplardan sadece biri. Bir anlatı ustası olan Berger’in kaleminden çıkan her cümle yalın ve anlaşılır olmasının yanı sıra düşünme faaliyetini de harekete geçiriyor. Berger, kitabın ilk sayfasında yazıyla olan ilişkisinden bahsederken şunları söylüyor: “Yazma faaliyeti benim için hayati bir faaliyet oldu hep; bir şeyleri anlamlandırmamı ve devam etmemi sağlıyor…” Yazdıklarını okuyanların da aynı anlamı paylaşacağına eminim.
Hoşbeş’in içerisinde yer alan 11 denemenin her biri hayata ve sanata dair bir noktayı işaret ediyor. Bunları anlatırkenki tavrı o kadar sakin ve umut verici ki okura doğrudan geçmemesi için hiçbir sebep yok. Bu tatilde okuyacağınız kitaplar arasında olmasa da kitaplığınızda okunan kitaplar arasında yeri olmayı hak eden bir eser.
O ve C Düşündü: Hayat Benim Bildiğim Kadar mı?
Alp Gökalp’ın kaleme aldığı kitapları okurken bu kitaplara çoğu zaman yetişkinlerin daha çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Gökalp’in bir süre önce yayımlanan, Alfabe Bulutu serisinin son kitabı O ve C Düşündü: Hayat Benim Bildiğim Kadar mı? yine okurken belleğinizi olaylar ve bilgilerle donatacak.
Macide Damla Esen’in de her ayrıntıyı ilgi çekici biçimde resimlediği kitapta Gökalp, genç ve yetişkin okurlarını bu kez kültürlerin dünyasına davet ediyor. Bir oyuncak fabrikasında geçen hikâye, iki zıt karakter O ve C ile başlıyor. Fabrikadaki çalışanların birbirlerini daha yakından tanımaları ve üretkenliği arttırmak için bir aktivite programı düzenleniyor. Bu programda her harfin aile ağacında bulunan, dünya dillerinde karşılığı olan akrabalarının çalıştıkları ülkeler ve kültürler hakkında bilgi edinip bir sunum yapması gerekiyor. Bu sunumda da her harf bir ülkeye bağlanıp oradaki akrabasıyla iletişim kuruyor. Örneğin O, Doğu Avrupa dillerindeki ó, Türk ve Ural dil ailesindeki ö, Kiril alfabesindeki ô gibi harflerle… Gökalp’in bu seriyle hayattan öğrendiklerini hayattakilere aktarışı hayranlık uyandırıcı. Çocuklarla yetişkinlerin aynı tadı alacağı bu kitabı tatil bavulunuza atmayı unutmayın.
Yazının devamını okumak için tıklayın