Kırk yıl olmuş .Filmin tamamı dijital olarak iyileştirilmiş ve Youtube’da var.
Makalenin içindeki linkten izleyebilirsiniz .
H. Ayhan Tinin de çok güzel yazmış. adabul.com
H. AYHAN TİNİN Sanat da var / Sinema
[email protected]
Küçük bir kasabanın birbirine benzeyen günleri içinde, hikâye otobüs garajına gelen bir yabancıyla başlar…
Belki Tolstoy’un dediği gibi, “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir…”
Aysel edebiyat öğretmenidir. Kendi isteğiyle küçük bir ilçeye tayin olmuştur.
Neden ve nereden kaçtığını kimse bilmez.
Kasabanın eşrafından olan Fuat ise ne istediğini bilmeyen fakat içinde yaşadığı hayattan bunalan bir küçük adamdır.
Tam da Wilhelm Reich’ın ‘Dinle Küçük Adam’ kitabında seslendiği gibi…
Kasabanın sıkıntılı yaşamında karşılaşan bu iki insan olmayacak bir sevdaya yelken açarlar.
Ancak aşk hiçbir zaman iki kişilik değildir.
Bir tarafta Bedri, diğer tarafta Belgin; ablalar, kayınbiraderler, komşu teyzeler herkes dahildir aşklara…
Hayatlarından büyük hayaller kuran iki insanın ve diğerlerinin hikayesidir anlatılan.
Küçük kasabaların, hep başkalarının hayatlarının konuşulduğu, içlerine bakamadıkları için sürekli dışarıya bakan insanlarının, kendi mutsuzluk kuyularını daha kalabalık kılmak adına kurdukları tuzaklarla dolu hikayesi…
‘Kırık Bir Aşk Hikayesi‘ filminin kırkıncı yılı…
On iki Eylül sonrası zamanlardı.
Türk sineması yeni bir ses arayışı içindeydi.
Tam da o günlerde genç bir yazar dergilerde yayınlanan öykülerinin ardından, edebiyat dünyasına alev topu gibi düşen bir roman yayınladı; ‘Her Gece Bodrum.’
Romanın isim babası Attila İlhan o günlerde Bilgi Yayınevi’nin yöneticisiydi ve kitabın yayıncılığını üstlenmişti.
Türk edebiyatının Selim İleri ismiyle ilk ciddi tanışıklığı gerçekleşmişti.
Birkaç yıl sonra 1981 yılında Türk Sineması’nın klasik olacak ‘Kırık Bir Aşk Hikayesi‘ filminin senaryosunda yine aynı imza vardı; Selim İleri.
‘Kırık Bir Aşk Hikayesi‘ gösterime girdiği yıl Altın Portakal ödüllerinin çoğunu almıştı.
Tahmin edileceği üzere gişede aynı başarıyı yakalayamamıştı.
yazının devamı linkte
Film üzerine Öteki Sinema sitesinde Polat Öziş in yazısı
İçi boş diyaloglarla bezeli, gerçekliğin yakınından dahi geçmeyen, sonu baştan tahmin edilebilen ikinci sınıf aşk filmlerinden çok mu sıkıldınız? O zaman Kırık Bir Aşk Hikayesi tam size göre! Edilen her bir cümlenin anlamlı olduğu, ayrılığın da sevdanın içine dâhil edildiği, aşkı iki kişilik bir süreç olmaktan çıkaran film, sinema tarihimizin en realist aşk hikâyelerinden biri olarak öne çıkıyor. Bununla da yetinmiyor; etkileyici diyalogları ile herkesin hayatına bir noktada dokunmayı başarıyor. Yönetmenlik koltuğunda, sinemamızın kendine has isimlerinden Ömer Kavur’un oturduğu filmin başrollerini ise Kadir İnanır, Hümeyra ve Kamran Usluer gibi isimler paylaşıyor.