Haluk Uygur, Bir sokağın anatomisi, Ulubatlı öyküleri

Değerli fotografçı arkadaşlarım Sezgin Güvel ve Ali İhsan Ökten ile birlikte bir çingene aşireti olan Conoların ve birer Abdal aşireti olan Tencir ile Teberlerin yaşadıkları, girilmez denilen sokaklarına girerek yaptığımız belgesel çalışmayı, nihayet kitap haline getiriyoruz…

Bize göre;
“Her toplum kendi değerlerini üretir. Ürettiği değerlerle de kendine bir yaşam kurar. Bu yaşam kendine göre uygundur, etiktir. Ama birine göre etik olanın diğerine göre ters olma ihtimali de yüksektir. Üstelik uçlara yakın bir noktada bulunan marjinal değerlerden bahsediyorsak; itilmek, kakılmak kaçınılmaz olur. Doğaldır ki itilenler, kendilerine ancak başka itilmişlerin kenarında yer bulabilirler. Aralarında ortak bir özellik olmasa da itilmiş olmak en büyük ortaklıkları haline gelebilir. Bu ortaklık birbirine yaklaşmalarına, istemeseler dahi birbirlerine benzeşmelerine neden olabilir.

Tencirlerin ve Teberlerin Ulubatlı’daki durumları da buna benzer şekilde gelişmiş. Toplum Conoları kenara ittiği gibi Tencirleri de iteklemiş, Teberleri de… Bu itekleme sonunda Tencirler ve Teberler kendilerini Conoların yaşadığı sokakta bulmuşlar. Burada yaşamaya alışmışlar ama mutlu olmuşlar mı?”
Bu sorunun cevabını kitabımız yayınlandığında fotograflarımıza bakarak sizler vereceksiniz.

Bugün söz konusu olan sokak tamamen yıkıldı, geriye sadece karar vermenize yardım edecek olan ve benzeri olmayan fotograflarımız kaldı.
Neyse ki fotograf var!