Haluk Uygur, Mutluluğun Fotoğrafı

Etem Çalışkan aradı…
“Adana’da mısın?” diye sordu.
“Hayır hocam aşağılar çok sıcak kendimi Toroslara bıraktım. Erdemli’nin üzerinde keşfedilmemiş bir yerdeyim” diye cevap verdim.
Tekrar sordu;
“Mutluluğun fotografını mı çekiyorsun?”
-Hayır hocam Abidim Dino becerememiş onu benim ne haddime?
Etem Hoca bu, durur mu aklındakini açıklayana kadar devam edecek;
-Sen mutluluğun resmi nedir biliyor musun?
-Hala araştırıyorum hocam.
Devam etti:
-Erdemli’nin üzerinde Sinap diye bir yayla bulunur. Torosların tam kucağındadır o yayla. Oraya git! Etrafına dikkatle bak, bir koca harnup ağacı göreceksin. Kocalığı gölgesinin derinliğinden. Harnupların gölgesi hem geniş olur hem de derin. Eğer dikkatle bakarsan etrafına, bu gölgenin birine sığınmış bir çoban görürsün. Çoban varsa eğer, keçi de olacak…Olmalı… Keçi hemen ağacın karşısındaki kayalıkların üzerindedir. Yaklaş kayalıklara, bir yazı göreceksin. Toroslar dedin mi her kayanın üstünde de büyük harflerle bir şeyler yazılıdır. Roma alfabesinde küçük harf olmaz, sadece büyük harf olur. Roma’dan beri yazılmıştır o kayalara bir şeyler. Şimdilerde de siyasi partiler reklam için, bir şey yazıp duruyorlar.
Torosların kayalarına Roma’lılardan beri yazıyorlar ama keçiler onların hiçbirini okumaz. Okuyamaz! Anlamaz ki okusun! Çoban da okumaz. Anlar ama okumaz! Çünkü keçilerinden ötesi umurunda değildir. Ne Romayı düşünür ne bugünün siyasetini. Bilir ama düşünmez!
Akşamı düşünür. Karısını ve onun vereceği yemeği.
İşte o çobanın fotografını çek! Keçisinin karşısında uyurken… Keçisi tam Roma harflerinin açtığı yarıktan sızan kaya tuzunu yalarken olsun.
İşte mutluluğun fotografı budur. Onu çek!

https://www.instagram.com/halukuygur/