Mimari alanda dünyada bir çok eser gördüm… Çoğu baş yapıt olan eserlerdi bunlar. Ancak bir esere başyapıt diyecekseniz, onu başyapıt yapan özelliklerini de aktarmalısınız ki, sözünüz sıradanlığını kaybedip, değerli hale gelsin.
Örneğin Piramitler birer baş yapıttır. Çünkü günümüzde bile yapıldıkları teknolojinin ne olduğu kavranamamıştır.Hala onların inşa tekniklerini hayretle incelemek durumundayız.
Roma’daki Pantheon da baş yapıttır. Altında hiç direk olmadan, 43 metrelik kubbesinin neredeyse havada asılı gibi durması, üstelik bunun, bir tanrı evi olarak yapılan binanın anlamına uygun düşmesi, onu baş yapıt yapar.
Selimiye Cami de bir baş yapıttır. Binanın estetik oranlanmasındaki ustalık, içerisine giren ışığın insanlarda göğe yükseliyormuş etkisi oluşturarak Mimar Sinan’ın tanrıya bakışını yansıtması, Selimiye’yi hemencecik bir baş yapıt haline sokar.
Sagrata Familia’da bir baş yapıttır. Barcelona’daki bu kilisede Guido; kadim Gotik mimari ile kendine has sürreal düşünceyi o kadar incelikle birleştirmiştir ki, neredeyse ortaya yeni bir sanat akımı çıkmıştır. Bu da esere baş yapıt olma hakkını tanır.
***
Ama dikkat ederseniz çok önemli bu eserlerin neredeyse hepsi başyapıt olmalarının hakkını almışlar, tüm dünya tarafından ilgiyle izlenmektedirler. Bu eserlere günde yüzlerce, hatta binlerce insan girip çıkmakta, gezmektedir.
Yazının devamını okumak için tıklayın