İbrahim Ortaş Bir Dönemin “Yeni Adana” Gazetesi Bitiyor mu? Bitiyorsa Adana’nın ve Hepimizin Ayıbıdır

31 Temmuz 2023 tarihli Yeni Adana Gazetesinin Başlığı “BİR DÖNEM BİTİYOR!

Yeni Adana Gazetesi 25 Aralık 1918’de başladığı yayın hayatına son veriyor” diyor. Uzun zamandır görüşlerime yer veren gazetemin ekonomik ve sürülebilirlik  durumunu az-çok tahmin edebiliyordum. Ancak bu kadar erken baskılı halinde çekileceğini beklemiyordum ve gazeteme de yakıştırmıyordum da. Adana’ya ilk geldiğim 1981 yılından beri takip ettiğim ve çok önemsediğim çağdaş yerel gazetelerin başında gelir. Gazete ile tanıştıktan sonra gazetenin Çukurova bölgesinin kurtuluş savaşına verdiği desteği öğrencinde dahada çok gazeteye destek ve değer vermeye başladım.

Kurtuluş Savaşı sırasında zor şartlarda oluşmuş ve 1918’den bu yana 105 yıldır yayın yapan Yeni Adana Gazetesi yayın hayatına son veriyor olması çok sayıda insanı üzmüş ve derinden de düşündürtmüştür. Ülkenin sömürgeci devletler tarafından parsel parsel parçalandığı, Fransızların güneyden kuşattığı Toros Dağlarının eteğindeki Adana’da direnişi örgütlemek ve toplumu bilinçlendirmek Yeni Adana’nın kurucularına ve Yeni Adana Gazetesine nasip olmuştur. Pozantı’da bir tren vagonunda yayım hayatını sürdüren Yeni Adana gazetesi, o dönem mürekkep bulunamadığı için kömür sisi, mürekkep haline getirilerek gazete zor koşullarda yayın hayatını sürdürerek kurtuluş savaşına aktı sunmuştur. Kurtuluş Savaşı sırasında zor şartlarda yayın yaparak bağımsızlık mücadelesine destek veren güzide Yeni
Adana gazetesi bugün yazılı yaşamına son veriyor. Çukurova’nın, Adana tarihine
damga vuran Yeni Adana gazetesi en her koşulda yaşatılmalıdır. Yaşatılamaması Çukurova’nın,
Adananın ve hepimizin ayıbı sayılacaktır.

Dijital Teknoloji ve Aratan Yüksek Kâğıt Fiyatları Basına Büyük Zarar Veriyor

Cumhuriyet kuruluşu ve ilkeleri ile anlamlandırılan Yeni Adana gazetesine yaşaması yaratılan pahalı girdi, hayat pahalılığı ve teknolojik genleşmelere yenik düşürüldü.

Çağımızın değişen teknolojik, ekonomik ve sosyal koşulları maalesef yazılı basının ve diğer görsel basının bağımsız yaşamasını zora soktu. Cumhuriyetin il yıllarında okuma yazmayı ve basını geliştirmek için açılan kâğıt fabrikaları son dönemlerde birere birer kapatıldı veya özelleştirildi. Her alanda petrole dayalı dışa bağımlılık hayatı pahalılaştırdı. Üstüne bir de dijital çağın getirdiği sosyal medya yazılı basını maalesef daha az okunur durma getirdi. Kâğıt fabrikalarını kapatılması ile pahalılaşan gazete, dergi ve kitapların okunurluğu bu yüksek enflasyon koşullarında bir çok kesim için çok zorlaştı.

Yeni Adana gazetesi Çukurova Üniversitesi İçin Bir Okuldu

105 yıllık gazetesi bir çok araştırıcı için kaynak niteliğindeydi. Gazete arşivini çok önceleri 199’lı yıllarda Çukurova Üniversitesine bağışladı. Yapılan protokol ile gazete dijitalleştirecekti. Ayrıca çok sayıda hocamız ben dahi görüşlerimizi gazete aracılığı ile paylaşma şansına sahip oluk. Halende Çukurova ile ilgili bir konu olsa başvuracağımız en güvenilir kaynak yine Yeni Adana arşivi olacaktır.

 

Ülkenin, bölgenin ve Adana kentinin sembolü ve değeri olarak görülen gazetenin kapanması bir çok açıdan üzücü ve düşündürücü. Bir yazarı olarak gazetenin basılı halinin sonlanmasından dolayı yerel basından ve haberlerden yokusun kalacağımız için çok üzüntülüyüm. Keşke yapabileceğimiz bir destek olsa da gazeteyi yaşata bilsek. Gazetenin 100 kutlama yıl dönümüze katılmış oradaki yetkililere gazetenin yaşatılması için ne yapılabilir diye sohbetler de etmiştim. Ancak politika ne yazık ki günlük çıkarına bakıyor. Günümüzde her olaya “politika olarak ban ne getiri ne götür” diye bakıyor.

Aynı zamanda yazmaya başladığım 1996 yılından günümüze kadar Yeni Adana’yı bir aile yeri olarak gördüm. Yeni Adana ailesinin her kuruluş yıl dönümlerinde bulunmaya çalıştım. Gazetenin yazarları, çalışanları ve okurları arasındaki sıcak bağı hep izledim. En son Adan Gazeteciler Cemiyeti merkezinde yapılan toplantıda yapılan konuşmalar gazetenin kuruluş
savaşından günümüze verilen zorlu mücadele ve okurlarının gazeteye olan ilgileri çok net anlaşılmaktaydı.

105 yıldır Çukurova’nın aydınlanmasına katkıda bulunan Yüreğir ailesine ve diğer emeği geçen tüm yazar, dizgi ve lojistik hizmeti veren tüm emektarlara ve de düşünsel, maddi ve manevi olarak destek sağlayanlara saygılar sunarım.