İlksen Utlu, Algınızı nelerle besliyorsunuz?

Yalnızca bedenimizi değil algımızı nelerle besliyoruz? Gün boyu neleri dinlemeyi, nelere bakmayı, neleri okumayı, neler yapmayı, nasıl hissetmeyi tercih ediyoruz?

Modern dünya, teknolojik gelişmelerin de desteğiyle her gün karşımıza tonlarca teklif çıkarıyor.

Gün boyu o kadar çok uyarana maruz kalıyoruz ki, eğer dikkatimizi yönetme becerimizi kullanamıyorsak verimli olabilmemiz pek mümkün değil.

Dikkatimizi sağa sola çekiştirmeye çalışan tüm bu teklifler karşısında, ruh-beden-zihin sağlığımızı ve bütünlüğümüzü koruyabilmemiz için farkındalıklı bir şekilde seçici davranmamız ve bu tekliflere karşı birtakım filtreler geliştirmemiz gerekiyor.

Hayatın içinde üzerinde kontrolümüzün olduğu alanlarda irademizi kullanarak, dikkatimizi yönetme ve algımızı nelerle besleyeceğimizi seçme gücüne sahibiz. Böyle bir tercihte bulunarak yaşama deneyimimizi daha anlamlı kılabiliriz.

Yaşadığımız devirde sağlıklı kalabilmek için yalnızca yediklerimize ve içtiklerimize dikkat etmemiz yeterli değil. Bütüncül bir sağlık anlayışı için yalnız bedenimizi değil tüm duyularımızı neler ile beslediğimiz çok önemli. Çünkü ruh-beden-zihin üçgeninde birinden birinin sağlığı aksıyorsa bu hal diğerlerini de etkiliyor.

Yalnızca bedenimizi değil algımızı nelerle besliyoruz? Gün boyu neleri dinlemeyi, nelere bakmayı, neleri okumayı, neler yapmayı, nasıl hissetmeyi tercih ediyoruz?

Uzun zamandır kafa yorduğum, üzerine çalışmalar yaptığım ve kendi hayatımda özen gösterdiğim bu konuyu bu hafta paylaşmamın sebebi katlanması güç bir inşaat manzarası karşısında hissettiklerim.

Beton tarlası Fikirtepe

Bir süredir yolumun üstünde, uzaktan manzarasına şahit olduğum Fikirtepe semtinin bu hafta yakınından geçtim ve dehşete kapıldım.

Yüksek katlı, sık bir nizamda sıralanmış binaların, arabayla bile yakınından geçerken karanlığından korktum.

Semt, kentsel dönüşüm adı altında gerçekleşen inşaat çalışmalarıyla tam bir distopik film setini andırıyor.

Fikirtepe

Önce, yolun kenarında binaların arasında sıkışıp kalmış, kaçak bir yapı gibi görünen camii ve yanında göğe doğru yükselen dev, cam binalar çekti dikkatimi. Daha sonra semtin iç taraflarına doğru baktıkça nefessiz bir şekilde, dip dibe dizilmiş binaların oluşturduğu karanlık resmi fark ettim.

Binalar öyle sık ki güneş ışığı düşemez olmuş arada kalan dar sokaklara.

Böylesi güneş geçirmez bir beton yığınında bırakın insan hiçbir canlı yaşayamaz. Yaşamaya çalışacak olsa da sağlıklı olması mümkün değil.

Ve işin daha da acısı ve kabul edilemez olan tarafı da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın göğsünü gere gere böyle bir projeyi sahiplenmesi. Yol boyu etrafta gördüğüm ilan panolarından ve tabelalardan Bakanlık’ın bu akıl almaz projeyi vatandaşlara gururla teklif ettiğini anlıyorum.

Fikirtepe’nin geldiği son halinin, insanlara bir yaşam teklifi olarak sunulmasının bir hakaretolduğunu düşünüyorum. Hiçbir medeni yönetim anlayışı vatandaşına böylesi insanlık dışı bir yaşam teklifi sunamaz.

Kentsel dönüşüm adı altında bir kentin kimliğini silmeye çalışan, rant uğruna kenti betona hapseden ve göğe yükselen binalarla iklim krizini körükleyen bir aylayışla adı ‘Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği’ olan bir bakanlığın yan yana gelebilmesi çok tezat ve düşündürücü.

Sebastiao Salgado Sergisi- Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi

Yoldan geçerken maruz kaldığım ve içimi sıkan bu ürkütücü manzaranın devamında İstanbul’un iki değerli, tarihi mekânında görmeyi, hissetmeyi, deneyimlemeyi irademle seçtiğim iki sergi ile ruhum yeniden canlandı.

İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında, Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde bugünlerde birbiriyle bağlantılı iki sergi bulunuyor.

Bunlardan biri dünyaca ünlü, Magnum’un efsanevi fotoğrafçılarından Sebastiao Salgado’nun ‘Genesis’ isimli etkileyici fotoğraf sergisi.

Sebastiao Salgado’nun ‘Genesis’ sergisi

Diğeriyse yine Salgado’nun eşiyle beraber Atlantik Ormanı’nda yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bölgeye biyolojik çeşitliliğini yeniden kazandırmak amacıyla kurdukları ‘Instituto Terra’ adlı STK’nın yaptığı işlerin anlatıldığı ve projeyle ilgili resimlerin paylaşıldığı sergi.

Lelia- Sebastio Salgado- Instituto Terra Sergisi

Sergiler, 31 Aralık’a kadar Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nin büyüleyici atmosferinde ziyaret edilebilir.

https://t24.com.tr/yazarlar/ilksen-utlu/alginizi-nelerle-besliyorsunuz,46741