12 Eylül olmuş, sıkıyönetim ilan edilmiş, bir sürü şeyle birlikte Türkiye genelinde tüm dernekler de kapatılmış…
AFAD- Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği de bunlardan biri. Asker gelip o zaman dernek merkezi olarak kullandığımız, bir duvarını sergi panosu, camlarını afiş panosu, karanlık odasını ortak halde kullanıp, demirden spiral bir merdivenle çıktığımız üst kattaki küçük stüdyoda çaylar eşliğinde dia gösterileri yaptığımız rahmetli Mehmet Baltacı’nın Stüdyo 75’in kapısına mühürü basıp gitmişti. Tamamen içinde yaşattığı amatör sanat aşkı ile bize sağladığı bu olanaklar yüzünden “ekmek teknesi” ne zaman açılacağı bilinmeyen bir süreye kadar kapanıvermişti.
Tüm üyeler toplandık, kafa kafaya verip 6. Kolordu komutanlığına gidip durumu izah edip ne yapılır öğrenecektik. Gidildi, konuşuldu, zaten derneğin siyasi bir yönü olmadığını yakinen biliyorlardı ama emir emirdi asker için. Bizde “dernek merkezi orası ama, dernek orada değil, orası Baltacı’nın dükkanı biz üst kattayız” gibi bir şeyler geveledik. Sonunda askerler yeniden geldi, mühür açıldı, “Nerede dernek ?” dediler, spiral merdivenden üst kata, dar tavanlı stüdyo’ya çıkardık, orada derneğin evrak ve dosyalarının durduğu dolabı gösterip “İşte burası” dedik. Asker bize baktı, biz askere, bir an sessizlik… sonra, bastı kırmızı mühürü dolabın kapağından geçirdiği ipin üzerine ve tutanak tutuldu “Söz konusu dernek kapatılarak, mühürlenmiştir” diye. Ekmek teknesi kurtarılmış, ve gayri resmi olarak 12 Eylül darbesi sonrası Türkiye’de “faaliyete açılan” ilk dernek olarak tarihe geçmiştik sanırım…
Sefa Ulukan tarafından yayına hazırlanan “Deprem Çantası” kitabından… Bugün 23 Temmuz 2016 ‘ın hatırlattığı bir anı…