Öyle ya da böyle, tekel gücü elde eden dev perakendeci piyasayı şekillendirir. Hangi kitapların basılacağı, hangilerinin satılacağı, hatta hangi kitapların yazılacağı noktasına kadar üretim sürecinde söz sahibidir. Yayınevinin kârlılığını aslında dev perakendeci belirler.
Yıllar evvel, internetin hayatımızın her alanını işgal etmeye henüz başladığı zamanlarda, geleceğin çok demokratik olacağı, bilgiye ulaşmanın kolaylaşacağı, site açmak çok kolay ve ucuz olduğundan ticari rekabetin artacağı vesaire anlatılıyordu. Gelin görün ki hayaller liberal ütopya, gerçekler kapitalist tekelleşme…
Biliyorsunuz 2018 yılında D&R, Kalyoncular’dan Cemal’in Turkuvaz Medya Grubu’na haraç mezat satılmıştı. İdefix de daha evvel, 2013 yılında, D&R tarafından satın alınmıştı. Böylece Türkiye’nin en çok kitap satan iki mağazası olan D&R ve İdefix, tek bir çatı altında toplanmış oldu. Pazarlamacı Fatih Güner’in tweet zincirinde aktardığı rakamlara göre ilk üç şirketin (ders kitapları hariç) pazar payları, D&R (mağaza+internet) yüzde 42, İdefix yüzde 7-8, Kitapyurdu yüzde 8-10 şeklinde. D&R ve İdefix aynı sermaye grubu olduğuna göre, kitap satış hizmetinde ciddi oranda bir konsantrasyon olduğunu söyleyebiliriz. Babil’in bunların gerisinde kaldığı, Kırmızı Kedi’nin ise hızlı bir şekilde hem internetten satışta hem mağazalarda yukarıları zorlamaya başladığı görülüyor.
Yazının devamını okumak için tıklayın