Şöyle bir düşündüm de… Yuvada kısıtlıyken, hayatın akışını, mekânlarını, çığlıklarını, suskunluklarını ve doğal hallerini uzaktan izleyip özlemek de iyi gelirmiş insana. Dur durak dinlemeden geçen ömrümüzü yönlendiren yüreğimizin ve beynimizin arşivlerindeki toz öbeklerinin altında unutulan yaşanmışlıkların aklanıp, paklanıp ve de cilalanıp yeniden hatırlanması da özel bir duyguymuş meğer.
Dünyamıza bulaşan virüslerin en şirretiyle kapıştığımız bugünlerde dışımızı dezenfekte ederken, ruhumuzda birikenleri kaydedip geleceğe aktarmak adına, birçok kişinin sanata dair gereçlerini yanlarına alıp harıl harıl çalışmakta olduklarını öğrenmek çok güzel… Sadece edebiyatçıların değil, ressam ve diğer sanat dostlarının da konuya epey duyarlı yaklaştıklarını anlamak için müneccim olmak gerekmez sanırım. Örneğin, Norveçli Ressam Edvard Munch’ın, 1918’de yani Birinci Dünya Savaşı’nın bitmesine yakın bir tarihte ortaya çıkan ve küresel ölçüde milyonlarca insanı etkileyen “İspanyol Gribi” salgını sırasında yaptığı gibi, pek çok arkadaşımızın tuval karşısına geçtiğini bilince mutlu oluyorum… Neyse, giriş yazımı korona vakası gibi yaymadan bu haftaki sanat dostumuzla ilgili satırlara geçerek biraz renklenelim dilerseniz.
***
Nevzat Hız’ın, Çukurova’daki sanatsal büyümeye destek veren dostlar listesinde önemli bir yeri vardır… Adana’nın sulama kanallarını kulaçlarıyla arşınlayarak, futbol sahalarında meşin yuvarlak kovalayarak, sinema perdelerinden gözünü, gönlünü ayırmayarak geçirmiştir çocukluk ve ilk gençlik yıllarını. Yanı sıra, lise bitimine kadar olan öğrenimini de memleketinde tamamlamış, Ankara Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde gördüğü eğitimin ardından, 1980’li yıllarda iş hayatına atılmıştır.
Devamında… Mesleğiyle birlikte sanatla da iç içe bir ömür geçiren Nevzat Hız, üyesi olduğu AFAD’da (Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği) bir süre 2. başkanlık yapmış. Fotoğraf çekimlerinde en büyük tecrübesini rahmetli fotoğraf ustamız Mehmet Baltacı’yla kazanan Hız, dernek çatısı altında atölye eğitimi vererek bilgi paylaşımında bulunmayı da ihmal etmemiş.
EVDE DEĞERLENDİRİLEN GÜNLER
Fotoğraf sergisi, albümü ve kitaplarıyla pek çok kütüphanemizde yer bulan Nevzat Hız da, dar alanlarda kalmak durumunda olduğumuz bugünleri üreterek değerlendiriyor. Ve konuya dair yaklaşımlarını şu sözlerle açıklıyor:
“İçinde bulunduğumuz sıkıntılı süreçte, işlerine gitmek zorunda kalan kişiler milyonları bulsa da birçoğumuz evdeyiz… Bu doğrultuda, hayat devam ederken evde günlerimizi nasıl geçiriyoruz? Alışılmış iş ve yaşam tarzımız artık yok. Tüm dünyada olduğu gibi, bizler de kendimize yeni yaşam tarzları veya yeni uğraşlar bulmak durumundayız.
Bir diş hekimi (emekli) olsam da fotoğrafçı ve araştırmacı yanım bugünlerde daha ağır basıyor. Kitap okumak önceliğimiz olmasına rağmen, izlemeye fırsat bulamadığımız filmler, diziler hatırlanmaya başlandı. Dostlar, arkadaşlar arasında tavsiyeler artmaya başladı. Dijital ortamlarda kitap okumalar ve müze gezintileri bugünlerde çok revaçta.
Tüm sanatsal etkinliklerin iptal edilmesi nedeniyle, Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği’ndeki ‘Bir Başka Adana’ adlı fotoğraf gösterim de ne yazık ki ertelendi. Umarım hayat normale dönünce, derneğimizde fotoğraf severlerle buluşur, gösteri hakkında sohbet etme imkânı buluruz.”
BAHÇEDEKİ GÜZELLİKLER
“Biz fotoğrafçılar araştıran, üreten insanlarız. Ben şanslılarındanım. Çünkü, evimin küçücük de olsa bahçesi var. Bu küçücük bahçede ne kadar çok güzel böcek, çiçek olduğunu görmek ve onları fotoğraflamak benim şansım diye düşünüyorum.
Gezmeyi, doğayı ve yeni insanlar tanımayı seven insanlarız… Fotoğraflarımdaki ‘Torosların Son Yörükleri’nin yaşamlarına gıpta ediyorum. Tarlada ailesiyle hasat yapan çiftçilerimizi, sonbaharda Belemedik’in sapsarı ağaçlarını veya yoksul sokaklardaki çocukların neşeyle oynadıklarını görmenin hepimizin hakkı diye düşünüyorum… Güzel, sağlıklı ve herkesin mutlu olacağı günlerin en kısa zamanda gelmesini diliyorum.”
İstenildiğinde bir gıdım toprakta bile nice zenginlikler bulunabileceğini kanıtlayan Nevzat Hız, sanat kervanından ayrılmadan yoluna devam ediyor.