Kültür dağarcığımızdaki altın oranlar – Kudret Sönmez

Bazen… Bütün ışıklar sökülüp sönebilir bir diyarda. Uzaklaşabilir parmaklar deklanşörden, eller fotoğraf makinesinden, gönüller estetiğin herhangi bir türünden… Çekilip kaçabilir gözler objektiften, hayata anlam katan kareleri çekip çerçevelemeden.

Bazen de… Bütün karartılar şekillenip şemallenebilir ışıltıyla… Yanaşıp kavrayabilir eller fotoğraf makinesini, buluşabilir parmaklar deklanşörle. Püskürtebilir biçimsiz karanlıkları her ışık, hayatı sanat eden düşüncelerin estetiğiyle.

1998 yılında, bir atölye olarak hayatımızın sanatsal boyutunda yer almaya başlamış Altınoran. Birkaç yıl sonra platform haline gelmiş ve devamında Altınoran Sanat Akademisi adı altında dernekleşerek kültürel ağırlığını pekiştirmiş… Süreç içerisinde, yavaşlamaksızın kendini yenileyerek etkinlik yelpazesini genişleten kurum hakkında, bu oluşumun önderi Dr. S. Haluk Uygur’dan edindiğim bilgileri özetle paylaşmak isterim sizlerle:

“Altınoran bir düşünce ve sanat platformudur… Bir sosyal kuruluş olmakla birlikte asıl amacı kitlelerin buluştuğu yer olmasından çok, düşünce üreten ve bu özelliği ile Adana’da sanatın gelişmesi için lobi oluşturan bir kurumdur. Sanat alanında bir düşünce kuruluşu olması, hem potansiyel sanatçıların hem de sanat izleyicilerinin yetiştirilmesi sorumluluğunu da hissetmesine neden olmuştur. Bu yüzden fotoğraf eğitiminin yanında, felsefe, sanat tarihi, mitoloji, sinema ve sanatın diğer dallarını anlatan seminerler de ilgi alanındadır.

Tam 190 farklı konuda görüş oluşturduğu seminer çalışmaları bulunur.  Bu seminerler Altınoran Sanat Akademisi Derneği isimli çatı altında sunulur.

Ayrıca, platformun bünyesinde uzun süreli ciddi projeler üretilir. Bu projelerde ‘Sanat Adana İçin, Adana’dan Dünya’ya’ şiarıyla Adana’yı konu alan ama kenti dünyaya taşımayı amaçlayan konular seçilmeye çalışılır. Bu projelerin kitaplarının yapılması da hedefleri arasındadır.

Çok sayıda olan bu projeler içinde Adana’ye Güç Verenler, Adana’nın Gelinleri, Toroslar ve Nadide Çiçekleri, Tepebağ Konakları gibi projeler hemen akla gelenler arasındadır.

Her ayın son cuması gösterim yapan Sinematek, Altınoran Platformu’nun bir alt kuruluşudur. Bu çalışmada sinema tarihine mal olmuş ancak, popüler salonlarda yer bulamamış sinema eserleri, yaratıcıları tartışılarak izlenir.

Altınoran edebiyat alanında da çalışmalar yapmakta, üyeleri sanatın sadece bir alanında değil, çeşitli disiplinleri bir araya getirerek üretmektedir. Örneğin Altınoran çatısı altında Haiku üreten bir grup olduğu gibi, gezi yazıları üretmeye çalışan bir grup da bulunmaktadır. Altınrota isimli online dergi Altınoran tarafından çıkarılarak tüm dünyayı anlatırken, yanında da Adana’yı anlatmayı amaç edinerek, bu çalışmaların yayınlandığı bir mecra olarak kurulmuştur. www.altinoran.org adresinden ulaşılabilecek olan dergiye dünyanın her tarafından yazı gelmektedir.

Altınoran’ın fotoğraf ve plastik sanatlar için yarattığı bir galeri olan Altınoran Galeri’de de, hem yerelde çalışan hem Türkiye’ye mal olmuş sanatçıların yer aldığı önemli sergiler açılır. Etem Çalışkan Turhan Selçuk, Abidin Dino, Fikret Otyam, Ara Güler, İzzet Keribar, Mesut Dikel, Raşit Karakılıç gibi sanatçıların sergileri bu galeride veya Adana’nın diğer galerilerinde Altınoran tarafından açılmıştır.

Türkiye’nin en eski uluslararası fotoğraf yarışması olan Adana Rotary Kulübü fotoğraf yarışması ise tam 16. kez iki kurumun işbirliği ile açılarak, ülkenin en uzun süredir devam eden uluslararası fotoğraf yarışması unvanını almıştır.”

Yanı sıra, Adana’nın aydınlık dokusunu varsıllaştıran birçok kültürel merkezin oluşmasını sağladığını belirtmeliyim Altınoran’ın.

Haluk Uygur