https://www.instagram.com/adana.portakalcicegi/
https://www.nisandaadanada.com/
Türkiye ve dünya büyük zorlukların yaşandığı bir dönemden geçiyor. Olumsuz gelişme ve haberlerin etkisiyle birçok kişide eğlenme, rahatlama ve sosyal faaliyetlere katılma gücü, motivasyonu azaldı. Diğer taraftan her şey çalışmak ve üretmekten ibaret değil. Biz Türkiye’de çoğunlukla çalışma-yaşam dengesini kaybetmiş insanlarız. İnsanların verimli, huzurlu ve çevrelerine faydalı olabilmeleri için dinlenebilmeleri, tatil yapabilmeleri ve imkânları ölçüsünde etkinliklere katılabilmesi gerekir. Bir ülkenin şehirleri; sosyal-kültürel faaliyetler, eğlence, spor gibi alanlarda fakirleşirse insanlar orada yaşamak istemez.
Zorunlu olarak hayatlarını sürdürseler de mutlu olamazlar. Belki bu alanlardaki eksiklikler nedeniyle insanlar daha gergin ve stres içinde. Anadolu kentleri maalesef uzun süredir saydığım alanlarda pek iyi performans gösteremiyor. Kocaeli, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Konya, Mardin gibi özgün kimlikleri olan veya gelenekselleşmiş festivalleriyle tanınan yerler dışında Anadolu’da bu bakımlardan dikkat çeken pek az şehir hatırlıyorum. Doğrusu yerel yönetimler de bu konuları çokça ihmal etti.
Bunun neticesinde dikkat ederseniz etkinlikler büyük oranda İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Muğla’nın ilçelerine toplandı. Bu coğrafi sıkışmışlığın bir istisnası var, o da Adana. 13-21 Nisan tarihleri arasında -12. kez- düzenlenecek olan ‘Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’ şehre bambaşka bir enerji ve hava katıyor. Karnaval, geniş bir coğrafi bölgenin insanlarını, ele ele, kol kola bir araya getiren belki de tek buluşma niteliğinde. Pandemi nedeniyle iki yıl ara verilmişti ancak geçen yıl düzenlenen ve benim de izlediğim etkinlik, büyük bir renkliliğe sahne olmuştu
https://www.posta.com.tr/yazarlar/hakan-celik/kultur-yolunda-adana-farki-var-2709260