Leonardo Da Vinci az sayıda eser bırakmakla beraber, kendisinden geriye çok sayıda eskiz ve not kalmıştır. Sayıları 9 bine ulaştığı söylenen bu notları sadece resim değil, mühendislik, matematik, jeoloji, anatomi gibi bilim ve sanatın değişik alanlarında bilgiler içerir. Yeni icatlar, genç ressamlara notlar, sipariş aldığı işlerle ilgili hazırlık ve görüşler bulunur.
İşte bu notlar dikkatle incelendiğinde, XVI. Yüzyılda Mersin, Adana, Antakya bölgesinin bağlı olduğu Halep Vilayeti defterdarından Toros Dağlarında görülen sel baskınlarına çare bulması için iş teklifi aldığı ve bu nedenle gemiyle o zamanki ismi Calindra olan Aydıncık’a geldiği görülmektedir.
Da Vinci defterlerinde Orta Torosların özelliklerini anlatmakta ve coğrafi konumunu belirtmektedir.
Babil’in kutsal sultanının vekili, Suriye Defterdarına diye başladığı metinde, Calindra şehrinin Toros Dağları eteklerinde yer aldığını yazdıktan sonra Toros Dağları zirvelerini şöyle tarif eder;
“Bu zirveler öyle yüksektir ki, gökyüzüne ulaşacakmış gibi görünürler. Dünyanın hiçbir noktasında bu zirvelerden daha yüksek bir yer yoktur. Güneş ışınları gün doğumundan 4 saat önce dağın doğusuna düşer.. Yüksekliği ile düz bir hat boyunca dört millik bir yer kaplayan en yüksek bulutların seviyesine erişir. Gün batımından sonra da güneşin gecenin üçte biri kadar aydınlattığı bu zirve batıya doğru pek çok yerden görülebilir”
Yazının devamını okumak için tıklayın