Metin Erksan^nı yeniden Seyretmek
Türkiye koşullarında, 1964’te Berlin’de, Altın Ayı Ödülü alan ‘Susuz Yaz’ı çekmek, önemsenecek bir tanıtım sağlamıştır. İleriki ödüllerin önünü açan, Türk sineması diye bir sinemanın olduğunu anımsatan bir başarıdır.
Metin Erksan’la, son zamanlarında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde buluşmuştuk. Dostluğumuz Kemal Tahir’in evindeki konuşmalarla pekişti. Halit Refiğ, kitabında Kemal Tahir’in sinemacı olarak en çok Metin Erksan’ı beğendiğini yazar. Sineması, sinemasının arkasındaki düşünceleri üzerine konuştuklarımı da gazetede yayımladım. Onunla ilgili arşive baktığımda, filmlerinin bugün de mutlaka seyredilmesi gerektiği kanısındayım. Felsefesi, dünya görüşü olan bir sinemacıydı.
Boyutunu ve içeriğini sevdiğim Turuncu Kitaplar dizisinde, onunla ilgili bir kitap bulunca sevindim, unutulmadığı için… Kitabın kapağı şöyle:
Metin Erksan
Aşktan, Ölümden Başka Bir Şey Kalmadı
Metin Erksan ile Söyleşiler (*)
Dizi danışmanı Enis Batur, Sunuş’ta kitabın yayımlanma gerekçesini belirtiyor: “Kişisel boyutu bir yana bırakırsak, söylenmesi, nesnel açıdan belirtilmesi gereken Metin Erksan’ın sıradışı, özgün, derin ve çalkantılı bir sanat ve düşünce adamı olduğu, bir de neredeyse unutturulmaya çalışıldığıdır.”