Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası’nın (Müzik-Sen) adını pandemi sürecinde duydum ve “Müzik sektöründeki insanlar nihayet organize olabildi” diye düşündüm.
Müzik-Sen, 1989’dan bu yana var ve söylenen o ki 4 bine yakın üyesinin de emekli olmasını sağlanmış. Peki, bu haberi neden pandeminin 6’ncı ayında aldık?
Mail kutuma geçtiğimiz günlerde Müzik- Sen’den “Tüm müzisyen arkadaşlarımıza açık çağrımızdır. Dağınıklığımıza ve örgütsüzlüğümüze son verip haklarımız için birleşelim, bütünleşelim” diye bir çağrı geldi. Ağustos ayında basın toplantısı yapılmış ama geniş çaplı bir haber olmamıştı. Sanki her şey kağıt üzerinde olmuş bitmiş gibiydi…
Metnin içinde tabii ki neden örgütlenmek gerektiğini bir nebze anlatmışlardı ama yeterli değildi.
Dönüp sendikanın web sayfasına bakıyorsunuz, eğlence sektöründe yer alan her kim varsa sendikaya üye olabiliyor. Hatta üye olabilecekler şöyle sıralanmış: “15 yaşını bitirmiş enstrüman sanatçıları, aranjör, solist (ses sanatçısı), vokalist, koro sanatçısı, besteci, söz yazarı, enstrüman yapımcısı, nota yazım elemanı, sanatçı yetiştirici (öğretmen), elektronik müzik yapımcısı, uygulayıcı, akortçu, dansör, dansöz, takdimci, showman, kayıt stüdyosu teknisyeni, seslendirme teknisyeni ve yardımcısı, konser organizatörü, efekt yapımcıları, ışıkçı, animatör ve benzeri müzik ve sahne alanında çalışan tüm diğer sanatçılar.”
Yazının devamını okumak için tıklayın