Kitap raflarının karşısına geçip “Ne okusam” diye düşünmek gündelik hayatın karmaşasından ve hızından kaçmak için yerinde ve keyif veren bir faaliyet. Ama kitapların çeşitliliği karşısında kararsız kalmamak elde değil. Kabul etmek lazım: Bir kitapta karar kılmak zor iş!
Diken bu hafta dört kitaba dikkatinizi çekiyor. Karar sizin. Şimdiden iyi okumalar.
Yalan Oyunu
Dışarıdan bakıldığında kusursuz görünen, cennet gibi bir kasabada tüm ahengi bozan bir kemik, bir insan kemiği. Ertesi gün bir zamanlar aralarından su sızmayan üç kadın, Fatima, Thea ve Isa ekibin dördüncü üyesi Kate için tekrar bir araya geliyor. Her ne kadar bugünün hiçbir zaman gelmemesini umdularsa da bazı şeyler kaçınılmaz, bu oyunu sonuna dek sürdürmek zorundalar.’10 Numaralı Kamara’ ve ‘Kapkaranlık Ormanda’nın çoksatan yazarı, çağımızın Agatha Christie’si Ruth Ware’den gerilim dozunu bir an olsun düşürmeyen bir roman ‘Yalan Oyunu.’
Nadja
“Kimim ben?” insanlığın en temel sorularından biri olsa gerek bu. André Breton imzalı ‘Nadja’ bu sorunun peşindeki bir arayışın romanı. Aranansa Fransa’nın başkenti Paris’in sokaklarında gerçekle düş arasında gidip gelen, bir görünüp bir kaybolan ve hep biraz eksik görünen nadide bir ‘umut’ kıvılcımını arıyor. Ezoterik bir aşkın en mahrem taraflarını cesurca dile döken ‘Nadja’ benliğin karanlık köşelerine de ışık tutuyor.
Yazının devamını okumak için tıklayın