Kitap raflarının karşısına geçip “Ne okusam” diye düşünmek gündelik hayatın karmaşasından ve hızından kaçmak için yerinde ve keyif veren bir faaliyet. Ama kitapların çeşitliliği karşısında kararsız kalmamak elde değil. Kabul etmek lazım: Bir kitapta karar kılmak zor iş!
Diken bu hafta dört kitaba dikkatinizi çekiyor. Karar sizin. Şimdiden iyi okumalar.
Yazma Cesareti
‘İyi Aile Yoktur’ ve ‘İyi Toplum Yoktur’ kitaplarıyla dikkatleri üzerine çeken yazar Nihan Kaya bu kez öyküler kurmanın peşindeki okura sesleniyor. ‘Yazma Cesareti’ ile yaratıcılığı tüm boyutlarıyla ele alan Kaya yaratıcılığın psikolojisi, sanat ile benlik ilişkisi ve çok daha fazlasına da yer veriyor yeni kitabında.
Beşinci Çocuk
2007 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Doris Lessing’in imzasını taşıyan ‘Beşinci Çocuk’ annelik, toplumsal normlar, ahlaki seçimler ve aile ilişkileri gibi çetrefil konuların peşine düşüyor. İnsanların hoşlanmadığı ve uzak durmayı tercih ettiği bir çocuğun ebeveyni olmanın yarattığı iç dünyasına odaklanan ‘Beşinci Çocuk’ Doris Lessing’in usta kalemi sayesinde bir gerilim başyapıtına dönüşüyor.
Pele’nin Öldüğü Yaz
‘Pele’nin Öldüğü Yaz’ Kaan Kara’nın ilk öykü derlemesi. Öykülerini Homeros’tan Dede Korkut’a uzanan bir geleneğin üzerine inşa eden Kara’nın Nebula Yayınları’ndan çıkan derlemesi öyküde taze bir ses arayan okurlar için iyi bir tercih olabilir.
Boşa Geçirecek Vakit Yok
Pek çokları için bilgeliğin vücut bulmuş hâli olan Ursula K. Le Guin ‘Boşa Geçirecek Vakit Yok’ ile bu kez yaşlanmak ve yaşlılık üzerine düşüncelerini gün yüzüne çıkarıyor. Fantazyanın derinliklerinden kahvaltının önemine dek uzanan geniş bir perspektifte kaleme alınan ‘Boşa Geçirecek Vakit Yok’ Le Guin’den bekleneceği üzere duru, muzip ve samimi.
Kaynak: diken.com.tr