Özcan Ağaoğlu’nun son kitabı Hürriyet Cumartesi ekinde: ‘Değişir karanlıkta her şey; sevmeler, sevişmeler, şehirler…’

Değişir karanlıkta her şey; sevmeler, sevişmeler, şehirler…

Belgesel fotoğraflarıyla tanınan Özcan Ağaoğlu’nun farklı ülkelerden şehirlerin gecelerini ölümsüzleştirdiği kitabı ‘Karanlıkta’ fotoğrafseverlerle buluştu. Sanatçıyla 21 yılda hazırladığı çalışmanın ayrıntılarını konuştuk.

Bundan 21 yıl önce ilk gece fotoğrafını çektiğinizde aklınızda bu proje var mıydı?
– Hayır. Ama gece yaşananlar hep dikkatimi çekiyordu. Bu nedenle geceleri dışarıya çıktığımda fotoğraf makinemi de yanıma alıyordum. İran üzerine yaptığım çalışmayı 2009’da sonlandırdığımda, gece yaşamını belgelemek üzere planlar yapmaya başladım. Yani bu projenin ilk fotoğrafı 21 yıl önce çekilmiş olsa da, son altı yıl tüm konsantrasyonumu bu projeye ayırdım.

Değişir karanlıkta her şey; sevmeler, sevişmeler, şehirler...
Urfa 1999. Simitlerini satıp bitiren çocuklar bir kahvehanede büyük bir ciddiyetle kumar oynuyor.

Gecenin, insanları olmak istediği kişilere dönüştürdüğünü söylüyorsunuz. Gece gücünü karanlıktan alıyor, insanlar da karanlığın saklayıcı özelliğiyle rahatlıyor olabilir mi?
– Evet karanlık, geceleri üzerimize örtülen bir örtü görevi görüyor. Çocuklar gibi; kimsenin bizi görmediğini, yargılamadığını düşünüp o örtünün altında daha rahat oynuyoruz. Karanlık, kimsenin görmesini istemediğimiz bizi ortaya çıkarır. Ben günün bir tiyatro sahnesi gibi yaşandığını düşünüyorum. Her sabah perde açılınca bize biçilmiş rolleri; kimimiz patronu, kimimiz işçiyi, kimimiz evin reisini, kimimiz anneyi oynuyoruz. Zorunlu mesailer bittiğinde kravatlar çıkarılıyor, bastırılmış dişilik üstten açılan bir düğmeyle ortaya saçılıyor. Kimi insan sakladığı katılığın altından romantizmi, kimi naif görüntüsünün altından hoyratlığı çıkarıyor. Değişir karanlıkta her şey; sevmeler, sevişmeler, şehirler…

Değişir karanlıkta her şey; sevmeler, sevişmeler, şehirler...

İki pencere, iki hayat…

Bu projeyi hazırlama sürecinden unutamadığınız bir hikâye var mı?
– Her fotoğrafın bir hatırası var. Ama ben bunları anlatarak izleyiciye bir yön vermek istemiyorum. Ancak beni en fazla heyecanlandıranlardan birini söyleyebilirim. İstanbul Modern’in koleksiyonuna aldığı, kitabın arka kapağındaki fotoğraf… 1996’da Adana’da Gül Otel’de çektim (solda). Yıkılmak üzere olan bu otele girdiğimde ahşap tırabzanlı taş merdivenlerden çıkarken iki farklı hayatla karşılaştım. Bir pencereden öpüşen bir çift, bir pencereden yalnız bir adam gördüm… Gece ve yaşam buna benzer kontrastlarla dolu.

Özcan Ağaoğlu
Özcan Ağaoğlu

‘Karanlıkta’ kitabına imzalı olarak sahip olmak isteyenler [email protected] adresine mail atabilir.

Değişir karanlıkta her şey; sevmeler, sevişmeler, şehirler...
Barselona 2002. Sokakların asıl sahipleri, evsizler…

Değişir karanlıkta her şey; sevmeler, sevişmeler, şehirler...
Havana 2008. Geceyi terk eden yalnız bir adam…

Değişir karanlıkta her şey; sevmeler, sevişmeler, şehirler...
İstanbul 2011. Tarlabaşı’nda bir bar…

Değişir karanlıkta her şey; sevmeler, sevişmeler, şehirler...
Şam 2002. Gözler dansözün üzerinde… Her coğrafyada aynı bakış…

Kaynak: Hürriyet