Gazete Duvar yayın dünyasının nabzını tutmaya devam ediyor. Son günlerde yayımlanan, birbirinden farklı alanlarda dikkat çeken ve okurla buluşan kitapları derledik…
Bu kitapta doksanlı yıllardan itibaren İstanbul taksilerinde yaşadıklarımdan bir demet sundum okurlarıma. Turistleri, savunmasız yaşlıları, özellikle de yaşlı kadınları hedef alan taksici eziyetine sık maruz kalmış biri olarak yazdıklarımın çok kişinin yüreğine dokunacağına inanıyorum. Amacım, İstanbul’un taksi şoförlerini incitmek değil, sorunun çözümünü engelleyerek İstanbulluları kendi çıkarları için mağdur edenlere dikkat çekmek. Mesleklerini hakkıyla, namusuyla yapan çilekeş sürücülere ise saygılar olsun!
Taksiii, Ayşe Kulin, 120 syf., Everest Yayınları, 2021.
The New York Times’ın 1 numaralı çoksatar yazarı Hoda Kotb, ilham veren özlü sözlerle, yılın her günü için ayrı bir umut ışığı yakıyor.
Kendisini etkileyen insanları ve tecrübeleri okurlarıyla paylaşan Hoda Kotb annelikten arkadaşlığa, sevgiden kayba kadar pek çok konuyu ele alıyor. Pandemi döneminde tüm dünyanın karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmeye çalışan, fark yaratmak için çabalayan insanları da öne çıkaran bu kitapta kimi zaman komik kimi zaman hüzünlü, cömertlik ve nezaket dolu sımsıcak hikâyeler bulacaksınız.
Hoda Kotb’un yaşam sevinci, buna en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanda, Tam Benlik Sözler’de olanca ışıltısıyla karşımıza çıkıyor.
Robin Hood, Howard Pyle, Çevirmen: Çiçek Eriş, 96 syf., Mundi Yayınevi, 2021.
İşte karşınızda Katır Kutur! Omuzlarında kuş kanadı, yüreğinde katır inadı… Hikâyesiyle göz göze gelenin, anlattıklarını işitenin bir türlü tadına doyamadığı; yazarının, çizerinin, yayımlayanının küçük katırı, tatlı hayallere doğru dörtnala koşanı…
Kahramanımız Katır Kutur (Müdür Karayel’in ona verdiği ad tam da budur), bir katır olduğu için her yıl düzenlenen Tay Koşusu’na katılamayacağını öğrenir. Sorar durur, bu haksızlık değil midir? İş başa düşer, Katır Kutur gizli planlar yapar, kendi yolunu kararlılıkla çizer.
Bir katır için fotofiniş gerçekten o kadar uzakta mıdır? Yanıtı, doludizgin akan rengârenk sayfalarımızda sizleri bekleyecek. Tıpkı Katır Kutur gibi, hiç vazgeçmeyerek…
Bu, ne hızlı bir atın ne de sevimli bir eşeğin hikâyesi. Pek bilinmeyen bir katırdır size anlatacağımız, hem hızlı hem sevimli. Oyuncu mu oyuncu, Truva Atı gibi…
Aman dikkat! Yel gibi esip geçerken sayfaların içinden, şöyle seslendiğini duyabilirsiniz:
“İnadım inat, omzumda kanat!”
Katır Kutur, Şener Şükrü Yiğitler, Elma Yayınevi, 2021.
Bir eksik bir fazla, fark ediyor artık. Kopan saç teli gibi kaybolup gidiyor insan, görülmüyor. Üstelik yerindeyken ne bir el değiyor ona ne de tarak. Bir şeyin içini mi dolduruyoruz yoksa üstünü mü kaplıyoruz belli değil. Bir nefes, sadece o kadar alıp verdiğimiz. Başka alacağımız yokmuş sanki dünyadan, bu kadarmış yaşamak.
Burcu Ünlü, ilk kitabı Kapanda Bir Hayal ile insanın temiz kalmış yerini işaret eden öyküler armağan ediyor okura. Evi, yuva denen kapanı, insanın kendi içine sıkışıp kalmasını zaman zaman ironiyle zaman zaman da tokat gibi çarpan göndermelerle anlatıyor.
Kapanda Bir Hayal, Burcu Ünlü, 64 syf., İthaki Yayınları, 2021.
“Dokunmak ne garip şey, hafızası yok. Onca dokunmuşluğumu hatırlamaya çalışıyorum da derime izi düşmüyor. Oysaki bir yaşamı bekliyor olsam tazelerim o hafızayı. Elimi omzuna koyar, küçük sarı gözlerinin içinde yine kendimi ilk bildiğim yaşlara dönerdim. Yaşam süresiz bir hâl alırdı. Sonra güven dolu koca ellerini tutardım. Mutlaka tutardım. Şimdiyse, zamanın altında kalmış yaşamaya çalışıyorum.”
Şeytan Düğünü, Nazlı Ayça Özkarahan, 88 syf., Monokl Yayınevi, 2021.
Bu kitap Deleuze üzerine yazılmış yedi metinden oluşuyor. Bunların dördü konferans metni. Birincisi Deleuze felsefesinin genel bir sunumu niteliğinde. İkinci metin, Deleuze’ün düşüncesinin temel bir sorunsalını, empirik ile transendental bağını ele alıyor. Bundan sonra, Deleuze ile Heidegger’i bir araya getiren konferans geliyor. Bu ve bunun ardından gelen, Deleuze’de dünya sorunsalını ele alan dördüncü metin, genel sunumdan ve ikinci metinden taşınan soru odağını genişletiyor. İçkinlik, gücül, bireyleşme terimlerini bağlantılandıran bu odak, kanımca, Deleuze felsefesinin ağırlık merkezini oluşturmakta. Söz konusu odağın ele alınmasıyla birlikte, Deleuze düşüncesinin ontolojik ve fenomenolojik boyutlarının açığa çıkarılması olanaklı oluyor. Sistem kurmuş bir düşünür olmamakla beraber, Deleuze’ün, özsel felsefî sorular konusundaki tezleri belli bir tarzda (elbette dikkat ve özen gerektiren bir çabayla) bir araya getirilebilir. Deleuze’ün yapıtında, varlık (olma), gücüllük/edimsellik, temel, zaman, uzay, bireyleşme gibi sorulara yanıtlar bulunmaktadır. Bu durum, Deleuze’ü, felsefe tarihinin içinde konumlanan ve ona katkı yapmış bir düşünür olarak tanımlamaktadır.
Deleuze: Bir Yeni Metafizikçi, Ahmet Soysal, 128 syf., Monokl Yayınevi, 2021.
Yazının deavmını okumak için tıklayın