Kallavi bir düşünce sicimi sıkıntıyla dolanıp duruyor kafamın tasında; yaşanan felaketin uzayan kırıkları mı yoksa hayatın renksiz çizgilerinden midir nedir, bilemedim… Güneşin yalazıyla küllenerek sönüyor günler; sanırım bu körelti de geçer. Vakti gelince, göğün yüzü yerin düzüyle serince uzlaşır. Ve biter bu harlı mevsim; mavisini, yeşilini bekleyen bir tuvalde hayatın her şekli şemaili keyifle boyanır.
***
Nagihan Kargılı… Çukurova’nın sanatsal dağarcığına değerli katkılar sağlayan bir ressam ve seramikçi olarak sürdürüyor hayatını… Tarsus’ta doğmuş. Endüstri Meslek Lisesi mezunu olarak başlamış ömrünün ilk gençlik yıllarına. Sanat tutkusunu, çeşitli dallardan aldığı ilhamla geliştirmiş. Halk Eğitim Merkezi’nde verilen ebru, çiçek, kumaş, seramik ve ahşap boyama gibi kurslara katılarak bir eğitim örgüsü oluşturmuş dünyasında… Tarsus Sanat ve Kültür Derneği, Tarsus Ressamlar Derneği, Tarsus Kent Konseyi, Burgazada Gönüllüleri, ADD ve Aratos üyelikleriyle de sosyal alanını genişletmiş… Aynı zamanda bir iş insanı olarak hayatını sürdüren Ressam Nagihan Kargılı, kişisel sanat öyküsünü şu sözlerle betimliyor:
“Sanat hayatım, neoklasizm ve realizm gibi akımların etkisiyle filizlendi. Rönesans dönemiyse özel bir yer kaplar gönlümde… Güzel sanatların herhangi bir dalıyla ilgilenmenin, hayatımı güzelleştirdiğini ve kolaylaştırdığını anladım. Önce, çizgilerle başladım işe. Sonra, karakalemin tonlarıyla boyutlandırdım figürleri. Ardından, tuval üzerine yağlıboya ve akrilik teknikleriyle varsıllaştı sanatım. Resim çalışmalarımı Tarsus Anıt Lions Evi ve Tarsader’de sürdürüyorum… Resim yapmak çok keyifli geldi bana. Zamanla ruhumu ve zihnimi olumlu etkilediğini hissettim. Herkesin, değerlendirilmesi gereken zamanlarında kendisine huzur sağlayacak bir hobisi olmalı bence. Ve geriye dönüp baktığında, mutlu edici izler taşıyan ürünlerini görmeli. Ben ne güzel işler yapmışım, nasıl da muhteşem vakitler geçirmişim diye düşünebilmeli! Kişi ne kadar yoğun olsa da, bedenine ve ruhuna vakit ayırmalı. Hayatın her renginde yeniden doğmalı insan.”
Mehmet Bal Sanat Galerisi’nde 25 Eylül Pazartesi günü açacağı kişisel serginin tatlı heyecanını yaşayan Ressam Nagihan Kargılı, sanatla bağlarını pekiştirerek bu yolda yılmadan ilerlemeye devam edeceğini belirtiyor.
Resimlerini damla damla biçimlendiriyor
Yaşanan olumsuz doğal etkenlere rağmen, Adana’nın bazı mekânlarında atölye çalışmaları devam ediyor. Merkez ilçe Çukurova’da, Resim Öğretmeni Nuray Bozkuş tarafından verilen ücretsiz resim eğitimi, bu sanatsal döngüde güzel bir örnek olarak yerini alıyor… Sözünü ettiğimiz atölyede yer alan öğrencilerden birisi de Damla Yağmur Varlılar. Henüz 12 yaşında. Rengârenk bir yüreğe sahip. Kendisiyle iletişim kurduğumuzda, konuya dair şu paylaşımda bulundu:
“Dört kişilik bir çekirdek ailenin tek kız çocuğuyum. Babam ticaretle uğraşıyor, annem ev hanımı. Ortaokul öğrencisiyim. Derslerimde başarılı olduğuma inanıyorum… Resme ilgim, annemin bana resim çizerek rahatlamamı söylemesiyle başladı. Üç yıl boyunca karakalemle resim çizerek kendimi geliştirdim. İki yıldır buradaki kurslara devam ediyorum. Yanı sıra müzikle de ilgileniyorum. Dört yılı aşkın bir süredir gitar kursuna gidiyorum.”
Ateşin sıcak elleri
Nehir Özerpalet… Keski, şalümo, füzyon fırını ve sanatsal boyutta biçimlenmiş cam kırıkları dendiğinde akla ilk gelen isimlerden birisidir. Adana’da, özel atölyesinde ürettiği çeşitli figürleri çalışırken, adeta bir alev küresinin içinde yaşar. Klimanın, vantilatörün veya herhangi bir serinleticinin olmadığı mekânında ateşle oynar… Temmuz ayının kavurucu sıcaklarında da çalışmalarına devam eden Özerpalet, konuyu şu sözlerle özetler:
“Mutlulukla gerçekleştirdiğim ürünlerimi, hayatımın en değerli nesneleri olarak görürüm… Atölyeme girip de işimin başına geçtiğimde, hiçbir hava koşulu beni bağlamaz. Yansam da, kül olsam da çalışmaya devam ederim. Çünkü, camlara şekil verirken en önemli etken ateştir. Kullandığım araçlar teknik olarak kolaylık sağlasa da, sıcak yaz günlerinde zorlu koşullar oluşur. Bu sanat dalı özveri, çaba ve sabır ister… Başarılarımdaki en önemli unsursa sevgidir. Sanat sevgimi ne gökteki güneş ne de yerdeki ateş engelleyebilir.”